FUJIFILM GFX 50R : Stüdyodan Sokağa.

Fujifilm Gfx 50R ile sokak fotoğrafçılığı mı? Hadi canım dediğinizi duyar gibiyim. O zaman başlayalım.

Öncelikle bir uyarı yapayım. Bu inceleme yazısını Gfx 50R’nin bir orta format fotoğraf makinesi olduğunu unutmadan okumanız gerekiyor. Mesela; “auto focus hızı bence yeterli hızda” diye yazmışsam bu sadece orta format bir makine için yeterli demektir. Ya da “bence bayağı hafif bir makine” demişsem bir orta formata göre bu değerlendirmeyi yapıyorum demektir. Diğer x serileriyle sakın kıyaslamayın. Orta format bambaşka bir dünya çünkü.

Nereden başlasam bilmiyorum. Beni etkileyen bir makine hakkında kısa bir yazı yazmak sanırım düşündüğümden daha zor. Yıllardır kullandığım ufacık gövdelerin sonrasında elimde bu sefer biraz daha büyük denebilecek bir gövde var. 

Fujifilm Gfx 50R | 32-64

GFX 50R Tasarım

Peki, gövde demişken o zaman tasarımdan başlayalım. Sanırım 3-4 yıldır xpro2 kullanıyorum. Fotoğraf hayatım boyunca kullandığım en iyi fotoğraf makinesi tasarımı (x100 serisi ile birlikte). Ve şu an elimde büyütülmüş bir xpro2 var sanki. Büyütülmüş derken, orta format bir makineden bahsediyorum. Devasa bir sensör ve rangefinder bir tasarımın bir araya gelmesi ile birlikte ortaya çıkan sokak ve belgesel tarzda rahatlıkla kullanılabilecek bir makine. Evet, itiraf etmem gerekirse ilk gün biraz büyük ve ağır olduğunu düşündüm ama orta format bir makineye göre aslında bayağı ufak ve hafif bir gövde var elimde. İlk günün sonunda daha iyi anlaştık. Tasarım neredeyse xpro2 gibi olunca kumanda düğmeleri ile ilgili en ufak bir sıkıntı yaşamadığım gibi tam tersi çok rahat çalışma şansım oldu. Gfx 50S’de battery grip ile birlikte boyut çok büyüdüğü için bu kadar rahat olamamıştım. 

Diyafram yine lens üzerinde, enstantane çarkı olması gereken yerinde ve en sık kullandığımız kadranlardan biri olan pozlama telafisi kadranı yine makine üzerinde sağ baş parmağımızın altında konumlandırılmış. 

Merak ettiğim konulardan biri iso ayarının nerede olduğuydu. Daha pratik kullanım için tasarlanmış makinede iso, küçük bir kadranla yine makinenin üst tarafında enstantane çarkının önünde konumlandırılmış, yani deklanşör düğmesinin olduğu kadrandan iso’yu değiştirebiliyoruz. Her şey hızlı hareket etmek için ayarlanmış diyebilirim.

On-Off tuşu farklı bir düğmeyle işlevini yerine getiriyor, alışık olduğumuz deklanşör düğmesinden çıkarılmış bu duruma alışmam biraz zaman aldı. Dizi çekimler, ışıklama dizileri veya video gibi farklı modları kullanmamızı sağlayan Drive düğmesini de yine makinenin üst kısmına, enstantane çarkının önüne almışlar. İyi bir konumda olduğunu söyleyebilirim. 

Makinenin arka tarafına bakalım: Arka taraf dörtlü yön tuşları olmadığı için daha sade ve kullanışlı görünüyor. Sağ elle kolayca kullanılabilmesine yönelik bir tuş dizilimi mevcut. Arka tarafta hızlı kullanıma yönelik atanabilir tuşlar mevcut, bu da en sık kullandığınız ayarlara tek tuşla ulaşabilmeniz açısından önemli bir tasarım detayı.

Fujifilm Gfx 50R | 32-64

LCD Ekran

Ekran tarafına baktığımda iki yönde hareket edebilen LCD ekran özellikle yere çok yakın yapılan çekimler için büyük avantaj. Aynı şekilde, daha yukarıdan yapılacak çekimler için de rahatlıkla kullanılabiliyor. Fakat belirtmekte fayda var ki dikey tutuşlarda ekran hareket etmediği için herhangi bir avantajı yok. GFX 50S’de ekranın 3 yönlü hareket etmesi dikey tutuşlarda da bir avantaj sağlıyordu. Aynı zamanda dokunmatik olan ekran özellikle çektiğiniz fotoğraflar arasında gezinme veya zoom yaparak netlik kontrolü yapma gibi konularda kolaylık sağlıyor. 

Fakat burada bir parantez açmak istiyorum. Kullanıcı alışkanlıklarını göz ardı etmemek gerekiyor. Mesela benim için dokunmatik ekran kafa karıştıran ve kullanmaktan kaçındığım bir özellik. Ama bir başkası için fotoğraf makinesini alma sebeplerinden biri olabilir.

Boyut

Çok küçük. Bunu okuyunca şaşırmayın; yazının en başında yazdığım ilk paragrafı hatırlayın lütfen. Evet Gfx 50R kendi sınıfı için gerçekten ufak bir makine. Standart bir Dslr boyutunda, hatta üst sınıf Dslr’lerden daha ufak. Boyut konusunun çok önemli olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat bu konu aslında fotoğraf tarzınıza göre değişiyor. Stüdyoda kullanacaksanız boyutun çok önemi yok. Sokak, belgesel veya seyahat fotoğrafçılığı için kullanacaksanız boyut ve ağırlık biraz önem kazanabilir.

Küçük makine kullanan kişilerin sıkıntı olarak gördükleri konulardan biri makinenin iyi kavranamaması ve ele oturmamasıdır. Gfx 50R için böyle bir sıkıntı söz konusu değil. Çünkü ele mükemmel şekilde oturuyor. Yukarıda belirttiğim gibi sağ elle kullanım için özel olarak tasarlanmış tuş kombinasyonu da ergonomiyi arttırıyor.

Sokakta kullanım için düşüncelerimi aşağıda okuyacaksınız. Seyahat fotoğrafçılığı tarafında da boyut biraz önem kazanabiliyor. Boyuttan ziyade ağırlık daha ön plana çıkıyor ve hafif makineler tercih etmek hareket özgürlüğünüzü arttırıyor. Burada hemen belirtelim, Gfx 50R sadece 775 gram. Xpro3’ün 450 gram olduğunu düşünürsek aslında Gfx 50R hafif bir makine.

Dinamik Aralık

Gfx 50R’de beni en çok ilgilendiren ve merak ettiğim şey sensör boyutu ile birlikte ortaya çıkacak görüntü kalitesiydi. Özellikte dinamik aralığın nasıl olduğu beni çok ilgilendiriyor. Fotoğraflarımı genel itibarıyla parlak alanlara göre pozlayarak çektiğim için karanlık bölgeleri kaybettiğim çok oluyor. Bu yüzden dinamik aralık çok önemli. Çoğunlukla karanlık alanları photoshop’ta geri getirmem gerekiyor

, bazen de aydınlık alanların kurtarılması söz konusu olabiliyor. İşte bu noktada Gfx 50R beni fazlasıyla şaşırttı. 

Genelde pozlama telafisi yaparken -3’ün altına pek inmem, makine pozlamayı o kadar rahat telafi ediyor ki sıfır kayıpla işin üstesinden gelebiliyor. Yani koyu bölgeleri hiç noise oluşturmadan, temiz bir şekilde kurtarıyor. İnanılmaz bir avantaj. Profesyonel mimari iç mekân çekimlerimde en büyük sorunum genelde iç ve dış mekân arasındaki ışık farkı oluyor fakat Gfx 50R ile bu artık sorun olmaktan çıkacak gibi görünüyor.

Fujifilm Gfx 50R | 32-64

Auto Focus

Çoğu zaman sokakta çok hızlı olmamız gerekiyor. Burada özellikle A-f hızından bahsediyorum. Hızlı netlik yapamadığımda birçok fotoğraf yeterli keskinliğe ulaşamadığı için maalesef beni tatmin etmiyor. Af hızıyla birlikte tutarlılığı daha da önemli hale geliyor. Yani netlemeyi yaptıktan sonra ben deklanşöre basana kadar bırakmaması gerekiyor. Bazen makineyi seri çekime almak durumunda kalıyorum Af hızı, tutarlılık ve üst üste çekim hızı derken makineden yüksek bir performans bekliyorum. 

Gfx 50R bir orta format, tekrar hatırlatayım. X serisi gövdeler kadar yüksek bir performans sergileyemiyor tabii ki. Sokakta sürekli hızlı konular üzerinde çalışıyor, seri çekimi çok sık kullanıyor ve yukarıda bahsettiğim performansa ihtiyaç duyuyorsanız Gfx 50R değil X serisi bir sistem kullanmanızı öneririm. Genelde durağan veya ağır hareket eden konular üzerinde çalışıyorsanız ya da manzara, stüdyo gibi fotoğrafın daha kontrol edilebilir, hızlı Af veya seri çekim gerektirmeyen tarafıyla uğraşıyorsanız o zaman Gfx 50R sizi başka bir dünyaya taşıyacak.

Beni takip edenler sokak ve mimari tarzda çalıştığımı bilirler. Genelde hızlı görüntüler yerine daha durağan, ışığın, gölgenin, perspektifin ve mimarinin peşinde koşuyorum. Dolayısıyla sokakta benim gibi çalışan bir fotoğrafçı için Gfx 50R mükemmel bir makine.

Yine de Gfx 50R A-f bakımından yeterince iyi. Seri çekim hızı saniyede 3 kare. X serisi gövdeler kadar iyi olmasa da ciddi bir sorun yaşatmıyor. Ne çektiğiniz ve nasıl çektiğiniz, yani kullanıcı alışkanlıklarınız sizi orta formata yönlendirebilir de uzaklaştırabilir de. 

Dayanıklılık-Su Toz Koruması

Bir diğer konu makinenin doğa şartlarına karşı dayanıklılığı. Sokak fotoğrafçılığı demek sokakta olmak demektir. Yani tüm hava koşullarında; özellikle tozlu ve yağışlı havalarda. Gfx 50R’de bulunan su ve toz koruması inanılmaz derecede başarılı. 64 noktadan yalıtılmış toz ve hava koşullarına dayanaklı gövde -10 derecede çalışabilme kabiliyetine sahip.

Yoğun yağmur altında makine boynumda saatlerce test etmeme rağmen sıfır sorunla çalışıyor. Kış aylarında soğuktan elime yapışan makine hiç teklemiyor ve performansı üst seviyede çalışmaya devam ediyor. Bir sokak fotoğrafçısını en çok ilgilendiren konulardan biri budur. Fotoğraf hayatımın büyük çoğunluğunun sokakta geçtiğini düşününce benim için de hayati öneme sahip bu konu.

Gfx 50R ile Sokakta Olmak

İşte beni ilgilendiren en önemli konulardan biri bu. Yukarıda bahsettiğim gibi Fujifilm ile birlikte küçük boyutlu makinelerin sokakta sağladığı avantajları 6 yılı aşkın süredir kullanıyor ve çok iyi biliyorum. Gfx 50R bir orta format olarak çok küçük bir gövde. Bir süredir kullandığım Gfx 50R beni çok tatmin etti inanın. 

Sokakta fotoğraf çekerken dikkat çekmeme konusunda da bir şeyler yazayım. Sokak, kendi kurallarına sahiptir ve sizi de bu kurallara uymaya zorlar. Sokağın kendine has bir dili vardır. Bu dili iyi öğrenmeniz gerekir ve genelde insanlar tarafından en çok tepki alabileceğiniz ortamların başında gelir. Küçük makineler amatör görünmenizi ve daha az görünür olmanızı sağlar. Fakat bu, makineniz büyükse sokakta fotoğraf çekemezsiniz anlamına da gelmiyor. 

Sokak fotoğrafçısının sahip olması gereken özelliklerden biri de iletişim kabiliyetidir. Sokağın ruhunu anlar ve ona göre davranabilirseniz sokak sizi içine kabul eder. Sokak fotoğrafçısı olmak “sokakta olmak” demektir. Yani öncelikle sokakta bulunmanız ve aylaklık etmeniz gerek. İnsanlara yaklaşmaktan çekinmeyin, makine boynunuzda insanların arasına karışın ama hemen fotoğraf çekmeyin bırakın sizi unutsunlar önemsemesinler. Sizin de o sokağa ait olduğunuzu, onlar kadar orada olmaya hakkınız olduğu kavrasınlar. 
Göz teması kurduğunuz insanlara gülümseyin, selam verin. Yavaş yavaş sizi kabul edeceklerdir. Tüm bunları uyguladığınızda makinenizin boyutu çok da önem arz etmiyor. Bunları yapmanıza rağmen yine de ters tepki alabilirsiniz. Böyle bir durumla karşılaştığınızda tartışmaya girmeyin gülümseyin ve oradan uzaklaşın. 

Sokakta çalışırken makine ayarlarıyla boğuşmaktan hiç hoşlanmam. İstediğim tüm ayarları bir parmak hareketiyle değiştirebilmem gerek. Bu size tanıdık geldi mi? Diyafram objektif üzerinde yani sol elimin ucunda, enstantane makinenin üst kısmında ve iso da sağ işaret parmağımın altında. Bundan daha iyi bir tasarım olamazdı. Hızlı çalışmak için böyle bir fotoğraf makinesi tasarımına ihtiyacınız var. Menünün içinde kaybolacağınız bir makinenin size sağladığı hiçbir avantaj olmayacak.

İşlemci ve Sensör

Devasa büyüklükte bir sensör. Aslında bu cümleyi yazmak bu başlığı kapatmak için yeterli. J Yine de birkaç cümle yazmak gerekiyor. Sensörün büyük olmasının ne önemi var diye sorabilirsiniz. Aslında o kadar çok fark yaratıyor ki tüm teknik detaylara girmeye gerek yok. Pratikte bize ne sağlıyor ben onunla ilgileniyorum. Yoksa bir mühendis gibi sensörün yapısıyla yakından ilgilenmek benim işim değil.

Sensör büyüdükçe piksellerin de büyüdüğünü biliyoruz. Piksellerin büyümesinin görüntü kalitesine çok büyük olumlu etkileri var. Özellikle düşük ışık koşullarında daha fazla ışık almak için önemli. 10 stop’a kadar inanılmaz yüksek bir dinamik aralık sağlıyor. Bakın bunlar özellikle benim gibi, pozlamayı parlak alandan alıp koyu bölgelerin kararmasına izin vererek çekim yapan birisi için çok değerli. Çekim sonunda photoshop gibi bir yazılımda fotoğrafları düzeltirken o kararan koyu bölgelerin kayıpsız geri alabilmek paha biçilmez.

Diğer taraftan, daha yüksek boyutta ve daha kaliteli fotoğraf anlamına da geliyor. Bu kadar büyük fotoğrafı ne yapacağız diyebilirsiniz ama yukarıda yazdım, ne çektiğinizle alakalı tüm bunlar. Gfx 50R ile milyon dolarlık bir firmaya mimari fotoğraf işi yaptığınızda ne demek istediğimi çok daha net anlayabilirsiniz. İşte bu yüzden işin ticari tarafında sensör boyutu ve kalitesi çok önemli hale gelebiliyor.

İso Başarımı

Fujifilm inceleme yazılarımın iso başarımı bölümünde hep verdiğim bir örnek var. Xpro2 ile 25600 iso’da çektiğim tertemiz fotoğraf örneği. Kendisini yine aşağıda görebilirsiniz.

Fujifilm Xpro2 / 10-24 / Prag

Bu örnekten sonra Gfx 50R gibi bir makinenin sahip olduğu bu sensörle kötü bir iso başarımı sergilemesine imkân yok. Kaldı ki açık diyaframlı bir objektifle mesela f:2.8 gibi 6400 iso değerinde bile çok karanlık ortamlarda rahatlıkla fotoğraf alabilirsiniz. Bir de bunun üzerine dinamik aralığın genişliğini düşününce yüksek iso’lardan korkmaya gerek yok.

Yani demem o ki Gfx 50R iso tarafında gayet başarılı. Korkmadan her türlü ışık koşulunda makineyi zorlayabilirsiniz.

Wi-Fi ve Bluetooth Bağlantısı

Günümüzde her şeyin çok hızlı yapılmasına sanırım fazlasıyla alışkınız. Özellikle teknolojik bir ürün veya internet ortamında yapılacak bir işlem düşünüldüğünde her zaman hızlı olmak, hızlı çalışmak istiyoruz. Bunun avantajları olduğu gibi dezavantajları da var elbette.

Wi-Fi ve Bluetooth teknolojileri de bu hız çerçevesinde hayatımıza uzun süredir girmiş kavramlar. Fujifilm makineler birkaç sene öncesine kadar sadece wi-fi bağlantıları barındırırken artık bluetooth bağlantılarını da destekliyorlar. Peki bu sistemler neden önemli? Çünkü artık çektiğiniz bir fotoğrafı anlık olarak cep telefonunuza aktarmak ve bir yer veya kişi ile paylaşmak zorunda kalabilirsiniz. Zorunda kalabilirsiniz diyorum çünkü sosyal medyada fotoğraf paylaşmaktan bahsetmiyorum. Ticari bir işin ortasındayken müşteri sizden hemen birkaç fotoğraf göndermenizi isteyebilir. Yanınızda bilgisayar yoksa ya da olsa bile bilgisayarı açıp hafıza kartını aktarıp oradan fotoğraf seçmekle zaman kaybetmek yerine hemen bluetooth ile telefonunuza aktarıp oradan da fotoğrafı istediğiniz yolla müşterinize yollayabilirsiniz. 

İşimize yarayan teknolojilerin hayatımızı biraz da olsa kolaylaştırdığı bir gerçek. Bu yüzden fotoğraf makinesi alırken bu teknolojileri barındırıp barındırmadığını kontrol etmek gerekli. “Fujifilm fotoğraf makinesi alırken dikkat edilmesi gerekenler” başlıklı yazımda bu konuya değindim. Okumayanların okumasını tavsiye ederim.

Fujifilm Gfx 50R | 23MM

Çift Kart Slot

Üst seviye fotoğraf makinelerinin çoğu artık çift kart slot’la birlikte geliyor. Bana göre çok önemli ve kullanışlı bir yenilik. Gfx 50R de bu makinelerden biri. Daha önce xpro2 gövdeye kadar çift kart slot olmasına rağmen bir tanesi Uhs II destekliyor diğer giriş desteklemiyordu. Bu biraz sinir bozucu bir durum çünkü mevcut Uhs II hızlı kartlarımı bu girişte tam kapasite kullanamıyorum. Xpro3 le birlikte her ikisi de Uhs II destekliyor. 

Gelelim bu kart girişlerinin önemine. Diyelim ki Gfx 50R makinemize iki tane Uhs II hızlı kartımızı taktık. Her iki karta da nasıl yazacağınızı ayarlayabiliyorsunuz. İsterseniz ikinci kartı yedek olarak kullanabilir, isterseniz ilk karta Raw ikincisine Jpeg kayıt yapabilir veya ilk kart dolduktan sonra ikinci karta devam edecek biçimde ayarlama yapabilirsiniz. İşte bu yüzden çok önemli. Ben ticari fotoğraf işlerimde ikinci kartı yedek alacak şekilde ayarlıyorum ki olur da hafıza kartımda bir sorun çıkarsa diğer kartta elimde yedeklerim hazır olsun.

Son Olarak

Orta format makineler son yıllara kadar stüdyodan dışarı çıkarılabilen sistemler değildi. Moda fotoğrafçıları dışarda orta formatla tabii ki çekim yapıyorlardı. Ama benim stüdyonun dışı dediğim yerler sokaklar. Yani sokak ve belgesel fotoğrafçılık. Bu alanlara orta format sistemlerle girmek mümkün değildi. Teknolojinin bizi getirdiği bu son noktada artık bu mümkün. Her ne kadar hâlâ diğer sistemler kadar seri makineler olamasalar da yine de kullanabilmek mümkün hale geldi.

Fotoğraf tarzınız ve kullanıcı alışkanlıklarınız sizi fotoğraf makinesi ekipmanı alırken yönlendirecek. Eğer her anlamda hız sizin için önemliyse, hafif ve küçük olmasını istiyorsanız ve hatta video performansı da en üst seviyede olsun diyorsanız orta format sistemlere çok yaklaşmanızı önermiyorum. 

Bunun yerine X serisi üst seviye gövde ve objektifler size istediğinizden fazlasını verecek emin olun. Hem fotoğraf hem de video tarafında aradığınız her şeyi bulabilirsiniz.

Son olarak tekrar edeyim, eğer benim tarzımda sokak ve belgesel fotoğraf çekiyorsanız, doğa, manzara, mimari, iç mekân, ürün ve daha birçok konuda Gfx 50R sizi kalite olarak başka dünyalara taşıyacak bir makine. Tereddüt bile etmeyin. 

Önemli Not: Kullandığım hard disk bir fidye yazılım tarafından bloke edildi. Bu yüzden Gfx50r ile çektiğim fotoğraflarda dahil olmak üzere arşivimin küçük bir kısmını kaybettim. Dolayısıyla bu inceleme yazısında sadece sosyal medyada kullandığım 4 adet fotoğraf kullanabildim.

Detaylı teknik bilgi için: https://www.fujifilmshop.com/katalog/urun/gfx_50r

Yazar: www.huseyinaldirmaz.com

Lütfen bu gönderiyi paylaşın, bilgi paylaştıkça çoğalır. Beni İnstagram'da takip etmeyi unutmayın. @huseyinaldirmaz