Fujifilm X100VI
The one and only
Nereden başlasam bilmiyorum. Uzun süredir Fujifilm’den beklenen o haber nihayet geldi. X100 serisi devam ediyor. 6. Nesil X100VI ismiyle gelecek ve bakalım bize neler getirecek. Orijinal X100, X100T, X100F ve X100V kameraları uzun yıllardır kullanan biri olarak heyecanım üst seviyede. O zaman sözü hiç uzatmadan yazıya başlayalım.
Yeni makinede elbette ciddi yenilikler ve birçok iyileştirme mevcut. Beklendiği gibi yine orijinal tasarım aynı çizgisiyle devam ediyor. Orijinal X100’ün duyurulduğu Eylül 2010’dan bu yana tasarım çizgisi ufak tefek geliştirmeler dışında hep aynı kaldı. Bu makineyi bu kadar ikonik kılan en büyük özelliklerden biri de bu bana göre. Bugüne kadar yapılmış en iyi ve en ikonik fotoğraf makinesi tasarımının bu olduğunu söyleyebilirim.
Fujifilm, X100VI ile bizi yine filmli dönemin o muhteşem mekanik makine tasarımıyla buluşturuyor. İnanılmaz sadelikteki tasarımıyla atalarına göz kırpan, insanı geçmişe götüren, adeta film kokusunu hissettiren bir makine. Hep söylüyorum, fotoğrafçı kullandığı fotoğraf makinesiyle bir bağ kurmalı ve bu bağ onu her fırsatta sahaya taşımalı. Müthiş bir duygu.
TASARIM
X100VI Rangefinder bir tasarıma sahip. İnanılmaz sadelikteki kompakt yapısı sayesinde hem taşıma hem de kullanım kolaylığı sunuyor. Bu eşsiz tasarım Xpro serisinde olduğu gibi hibrit bir vizöre sahip.
Orijinal X100’den bu yana her yeni seride ufak ama etkili değişikliklerle tasarım bugünkü halini aldı. Her yeni modelde hem yenilik yapmak hem de aynı tasarım çizgisinde kalabilmek gerçekten zor olmalı. Tasarım o kadar sade ki makine üzerinde hiçbir gereksiz ayrıntı yok. Görebileceğimiz en minimalist tasarım olabilir.
X100V ile arasında çok büyük farklar yok; neredeyse birebir aynı tasarıma sahip.
Yenilikler
– X100VI gücünü yine W-126S model bataryadan alıyor. Fakat yeni işlemci ile 450 kare çekim sayısına ulaşılıyor.
-Grip çıkıntısı biraz sertleştirilmiş. Bu sayede daha güçlü bir kavrama elde edilmiş.
-Boyutlar bir önceki model ile aynı; sadece ağırlık 43 gram artmış.
-Tasarım ve tuşlar aynı. Bu sayede X100V ile uyumlu olan aksesuarlar yine kullanılabilecek. (Bu harika)
-Kötü hava koşullarına dayanıklı gövde devam ediyor. (AR-X100 ve herhangi bir filtre takılı olduğunda)
Hava Koşulları/Su-toz koruması
X100V ile gelen en önemli yeniliklerden biri olan su geçirmezlik X100VI’da da devam ediyor. Bir sokak fotoğrafçısı ve hayatını sokaklarda geçiren bir insan olarak bu özellik benim olmazsa olmazım. Fakat X100VI’da tam su-toz koruması için Ar-X100 adaptör halka ile objektif önüne PRF 49 mm’lik koruma filtre takmanız gerekiyor. Bunu yaptığınızda artık hiçbir hava koşulundan korkmadan çalışma imkanına sahip oluyorsunuz.
X100V’de bu filtre ve adaptör seti kutudan çıkmıyordu. Kim bilir belki Fujifilm bir sürpriz yapar ve bu sefer bu seti X100VI’da kutunun içine dahil eder.
23 mm F:2 Objektif
X100V ile tamamen yenilenen 23 mm F:2 objektif yeni makinede de devam ediyor. İnanılmaz kompakt bir tasarıma sahip olan bu objektif çok keskin görüntüler veriyor. F:2 ile F:16 arasında değişen bir diyafram aralığı mevcut. F:2 diyafram değeri loş ışıklı ortamlarda veya gece çekimlerinde büyük avantaj sağlıyor. Buna bir de yeni gelen 6 stopluk ibis eklendiğinde çok düşük enstantanelerde çok keskin fotoğraflar almak hiç de zor değil.
AF hızı ve daha önemlisi AF tutarlılığında gözle görünür bir gelişme var. Bu durum sokakta özellikle hareketli görüntülerde veya kameranın sabit olduğu, konunun hareket ettiği durumlarda iyi çalışıyor. Fakat AF tutarlılığının fotoğrafçı ile de alakalı olduğunu buraya not düşelim. Bu arada 4 stop ND filtre yine mevcut. Yüksek ışıklı alanlarda düşük diyafram çalışılmak istendiğinde ND filtre inanılmaz işe yarıyor. Makinenin içinde böyle bir özellik olması da şahane.
Objektif F:2 değerinde bile keskin sonuçlar veriyor. F:4 ve F:5,6 değerlerinde keskinlik kendini daha da gösteriyor. Objektifin minimum netleme mesafesi 10 cm.
23 mm F:2 objektif 6 grupta 8 eleman olarak geliyor. İçerisinde ayrıca 2 adet aspherical eleman da mevcut. Objektif bir önceki seri ile birebir aynı. Böylelikle tüm aksesuarları sorunsuz kullanabilirsiniz. Bu önemli bir ayrıntı bence. Özellikle X100V’den yükseltme yapacaklar buna çok sevinecekler.
Yeri gelmişken dönüştürücülerden de bahsedeyim. İki adet dönüştürücü X100VI ile birlikte kullanılabiliyor.
TCL-X100II: Objektifin önüne taktığınızda 23 mm F:2 lens FF karşılığında 50 mm’lik odak uzaklığı veriyor.
WCL-X100II: Objektifin önüne taktığınızda 23 mm F:2 lens FF karşılığında 28 mm’lik odak uzaklığı veriyor.
Bu dönüştürücüleri harici olarak satın alabilir ve X100VI’yı daha esnek kullanabilirsiniz.
LCD Ekran Tasarımı
X100V ile artık hareketli olarak gelen LCD ekran X100VI’da yine kendini gösteriyor. Tasarımı o kadar iyi ki ekranın hareketli olduğunu anlamanız pek mümkün değil. Makinenin arka yüzüne hiçbir çıkıntı yapmadan kusursuz şekilde sığdırılmış bu ekranı ancak sol alttaki çentik sayesinde fark edebilirsiniz. Hareketli ekran benim çok sıklıkla kullandığım bir özellik değil fakat bazı çekim açıları için (özellikle yerden yapılacaklar için) çok büyük kolaylık sağlıyor. Hareketli ekran isteyen kullanıcıların tüm ihtiyacını karşılayacağı kesin.
Ekran tasarımında çok ciddi bir gelişme var bunu belirteyim. X100V’de arkaya doğru 30 derecelik bir açıyla eğilen ekran X100VI’da 45 derecelik bir açıyla arkaya doğru eğilebiliyor. Bu, üst bakış noktasıyla yapılmak istenen çekimlerde çok ciddi bir fark yaratıyor. Artık ekrandan görüntüyü daha fazla görebilecek ve sorunsuz bir üst bakış çekimi yapabileceksiniz.
LCD ekran çözünürlüğü ise 1,62 m, 3,0 inç boyutu 3,2 aspect ve dokunmatik panel ile karşımıza çıkıyor. Dokunmatik ekranların kullanım kolaylığı yadsınamaz. Bununla birlikte ben neredeyse hiç kullanmıyorum ancak Fujifilm, kullanıcılardan gelen geri bildirimlerle ve teknolojinin gelişimini göz ardı etmeyerek bu dokunmatik ekranları artık bir standart haline getiriyor.
Sensör ve İşlemci
X100VI’da kullanılan sensör X-Trans Cmos 5 … X-H2’de gördüğümüz bu sensör 40 MP çözünürlük sunuyor. Yüksek çözünürlük ile birlikte dinamik aralık ve ISO başarımı da oldukça iyi durumda görünüyor.
Yine bir dijital tele-converter ile gelen makine 1,4 X ve 2,0 X kalite kaybını minimuma indirerek yakınlaştırma yapabiliyor. Böylelikle 50 mm ile 70 mm odak uzaklıklarına da sahip oluyorsunuz.
Fotoğrafta 40 MP çözüm sunan X-Processor 5, video tarafında ise 6,2 K gibi standartların üzerinde bir çözünürlük sağlıyor. Bununla birlikte 4:2:2 10 bit dahili çekim özelliği var. Böyle bir makinede 4:2:2 10 bit video özelliği inanılmaz bir seviye. Bu, aynı zamanda videoya da odaklanabileceğiniz anlamına geliyor.
Sensör yüksek çözünürlüklü olduğu için titreşimler daha çok belirginleşiyor. Bu noktada 6 stop gücünde IBIS sistemi devreye girerek keskin sonuçlar almamızı sağlıyor. Aynı zamanda video tarafında ekstradan dijital olarak titreşim engelleme sistemi de (DIS) mevcut.
Videodaki bir diğer yenilik “Touch Tracking AF” özelliği. Ekran üzerinde herhangi bir nesneye dokunarak bu nesnenin takibini yapabiliyorsunuz. X100VI video tarafında çok iyi geliştirme ve yeniliklerle geliyor.
X-Processor 5 işlemci Fujifilm’in yeni çıkan birçok gövdesinde bulunuyor. Yüksek ve hızlı işlem gücü sayesinde X100VI’da ilk dikkatimizi çeken özelliklerden biri AF sisteminin hızı ve kararlı takip özelliği oluyor.
AI (yapay zekâ) autofocus sistemi ilk kez X-H2S ile hayatımıza girmişti. Bu sayede tanımlı objeleri yakalamada (kuş, böcek, uçak, drone, otomobil, motosiklet, bisiklet, insan, hayvan) oldukça gelişmiş bir tutarlılık sağlıyor. Sokak ve belgesel fotoğrafçıları için yüz ve göz tanıma sistemi ve hızlı çekimler gerektiren durumlarda yüksek performans alabiliyoruz.
Elektronik enstantane tarafında ise X-Processor 5, 1/32000’den 1/180.000’e kadar çıkabiliyor. Çok iyi değerler bunlar.
Toparlarsak;
40 M yüksek çözünürlük ve yüksek dinamik aralık
-Minimum ISO 125
-6 Stop IBIS sistemi
-Dijital tele converter – (1,4 x, 2,0 x) 50 mm ve 70 mm değer.
-Elektronik Enstantane 1/180.000
-Dahili olarak 4 Stop ND filtreye yine yer verildi.
Vizör OVF/EVF/ERF
İşte beni benden alan en önemli özellik: Makinenin önünde sağ işaret parmağınızla kolayca ulaşabileceğiniz sihirli bir mandal var. Bu mandal vasıtasıyla optik ve elektronik vizörler arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Yalnızca X100 serisi ve X-pro serisi gövdelerde bulunan bu sistem, kullanıcı alışkanlıklarına göre iki vizörden birini seçmeyi ya da istendiğinde vizörler arasında geçiş yapmayı mümkün kıldığı için çok değerli. Özellikle DSLR sistemden Fujifilm’e geçecek kişilerin optik vizör alışkanlığından vazgeçmeden yollarına devam edebilmesinin önünü açıyor. Bu arada elektronik vizörlerin optik vizörlerden geri kalır bir tarafı olmadığını hatta birçok avantaj sağladığı notunu da buraya bırakayım.
Optik vizörün, benim fotoğraf tarzım düşünüldüğünde, önemli bir avantajı var. Ben yüksek kontrastlı görüntüleri seven bir fotoğrafçıyım. Işık ve gölgenin sert olduğu durumlarda elektronik vizörle çekim yaparken şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Siyahların yani gölge alanın tamamen karanlık olmasını istediğim durumlarda elektronik vizör bana fotoğrafta sonuç görüntüyü verdiği için gölge alanlardan detay alamıyorum.
Bu, gölge alandan kadrajıma doğru hareket eden bir insan öğesi olduğunda onun kontrolünü de zorlaştırıyor. İşte tam böyle bir durumda makinenin önündeki mandal yardımıyla optik vizöre geçerek tüm sahneyi gerçek haliyle takip etmek mümkün oluyor. Bu paha biçilmez bir özellik.
Leaf Shutter
Leaf shutter sistemi tıpkı hibrit vizör gibi eşsiz bir özellik. Fujifilm x sistem kameralar içinde yalnızca X100 serisinde bulunan bu sistemin birçok avantajı var.
Öncelikle leaf shutter nedir ona bakalım. Geleneksel dijital kameralarda focal plane shutter dediğimiz bir sistem vardır. Makine gövdesi içindeki bu iki perdeden oluşan sistemde deklanşöre basıldığında birinci perde açılır pozlama gerçekleşir ve ikinci perdenin kapanışı ile pozlama biter; daha sonra iki perde de başlangıçtaki konumlarına geri döner. Bu perde sisteminin makine gövdesinin içinde olması nedeniyle titreme olasılığı vardır.
Leaf shutter ise objektifin içinde yine diyafram halkalarına benzer bir açılır kapanır sistemdir. Bu shutter düzeneğinin objektif üzerinde olmasının başlıca avantajları ise şunlardır;
Leaf Shutter mekanizması ile 1/4000 enstantane değerine çıkılabilmektedir. Bu da HSS dediğimiz yüksek flaş senkronizasyonlarını desteklediği anlamına gelir.
-Leaf shutter’ın genellikle daha sessiz çalışması özellikle sessiz ortamlarda yapılacak fotoğraf çekimlerinde büyük avantaj sağlar.
-Genellikle daha az hareketli parça içerir, bu özellik daha dayanıklı ve uzun ömürlü olmalarını sağlar.
– Mekanizma bu açılır kapanır bıçakları bir perde gibi kullandığı için titreşim de oldukça azdır.
Ve harika bir film simülasyonu daha geldi: Reala Ace. Bununla beraber X100VI toplam 20 film simülasyonuyla birlikte geliyor. Fujifilm’in klasikleşmiş inanılmaz filmlerini bu makinede deneyimleme şansınız var.
Frame.io
X100VI’ya Camera Cloud desteği geliyor. Bu sayede kamerayı bir Wi-Fi ağa bağlayıp arada bir bilgisayar olmadan dosyaları direkt buluta gönderebiliyorsunuz. Bu özellik hem fotoğraf hem de video dosyaları için kullanılabiliyor. Böylelikle sahada çalışırken yanınızda bilgisayar taşımadan tüm verilerinizi çok pratik bir şekilde aktarabileceksiniz. Hatta cep telefonunuzdan açacağınız bir Wi-Fi hot spot’a bağlanarak bu özelliği kullanabilirsiniz.
X100VI ile Sokakta Olmak
Sokaklar fazla dikkat çekmek için uygun alanlar değildir. Çoğu zaman kalabalığın içine karışabilmeli ve oraya ait olabilmeliyiz. Bu bir sokak fotoğrafçısı için en önemli sorulardan biridir. Küçük ve amatör görünen bir makine sizin de amatör görünmenizi daha da önemlisi karşınızdaki insanı ürkütmemenizi sağlar. X100VI tam da bunu yapıyor. Buradayım ama senden biriyim diyor adeta karşısındakine.
Sokak fotoğrafçılığı anlık görüntülerin, hızın ve pür dikkat olmayı gerektiren her türlü an’ın yaşandığı yegâne mekanlarda fotoğraf çekmek anlamına gelir. Bu, kullandığınız makinenin de sizinle aynı hıza ve tepkiye sahip olmasını gerektiriyor. Sadece AF hızı değil, tutarlılığı, yüksek dinamik aralığı, seri çekim hızı gibi birçok konuyu kapsıyor. X100VI bu ve bunun gibi görevlerin hepsinin üstesinden gelebilecek bir makine. Sizi asla yarı yolda bırakmayacak kadar sağlam ve güven veriyor.
Daha da önemlisi inanılmaz sadelikteki bu ikonik tasarım size sürekli “hadi sokağa çık” diyor. Elinizdeki makinenin size keyif vermesi kadar harika bir duygu olamaz.
Sokakta çalışırken makine ayarlarıyla boğuşmaktan hiç hoşlanmam. İstediğim tüm ayarları bir parmak hareketiyle değiştirebilmem gerek. Bu size tanıdık geldi mi? Diyafram objektif üzerinde yani sol elimin ucunda, enstantane makinenin üst kısmındaki çarkta T konumunda, yani sağ baş parmağımın altındaki tekerde ve ISO da yine aynı çarkın içinde. Bundan daha iyi bir tasarım olamazdı. Hızlı çalışmak için böyle bir fotoğraf makinesi tasarımına ihtiyacınız var. Menünün içinde kaybolacağınız bir makinenin size sağladığı hiçbir avantaj olmayacak.
Sonuç olarak…
X100VI’da her şey çok daha hızlı… Sokak bana hızlı olmayı öğretti; hem fiziksel hem de teknik olarak bu hızı sürekli korumalıyım.
Sanki tek başıma bu makine ile dünyanın her yerine gidebilir ve her şeyi çekebilirmişim gibi bir güven hissi veriyor; ki öyle olduğuna inanıyorum. Bir fotoğrafçı için bu çok önemli bir konu. Sanırım bu yüzden yeni slogan “The one and only”
Fujifilm X100VI ile ilgili daha fazla bilgi için link aşağıda:
https://fujifilmshop.com/katalog/bul/?urunadi=X100VI&siralama=azf
