Röportaj : Nilay İşlek

Fujiwalk olarak blog’da yazdığımız inceleme ve teknik yazılar dışında öncelikli olarak X photographerlar ve diğer x Kullanıcısı arkadaşlarla yaptığımız röportaj ve portfolio paylaşımlarına başlıyoruz. İlk konuğumuz sevgili Nilay İşlek. Siz de Nilayı biraz daha yakından tanımak, hayata ve fotoğrafa bakışı hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz Fujifilm Official X-Photographer Nilay İşlek ile yaptığımız keyifli röportaj aşağıdan okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar 🙂

Fujiwalk -Fotoğrafçı olmanız için size ilham veren şey nedir?

Nilay İşlek:

“İlham” çok sihirli bir kelime benim için, her insan dünyaya gelip kendini ifade edebildiği anda yaşamda ilham aldığı şeylerden, hayatı anlamlandırma çabasına girmez mi? Benim de hayatta anlam arama serüvenim bana her konuda ilham olan rahmetli dedemin bana 110’luk bir makine hediye etmesiyle başladı.

Nilay İşlek

Fujiwalk -Fotoğraf ile ilgili bir eğitiminiz var mı? Kendi kendiniz mi öğrendiniz yoksa ikisinden de biraz mı?

Nilay İşlek:

Deklanşöre ilk kez dokunduktan sonra bu serüven bir fotoğraf stüdyosunun camında eleman aranıyor ilanını görmemle başladı. Konvansiyonel fotoğraf döneminde uzun yıllar fotoğraf sektöründe çalıştım. İşimiz o dönem zanaatkarlıktı, fotoğrafı bu yönüyle öğrendiğimi anladığımda “fotoğraf sanat mıdır değil midir?” diye düşünmeye başladım. Fotoğraf okumak, daha doğrusu sanat okumak istediğimi anladığım anda ise bu alana yöneldim. İşin tekniğini öğrenmiştim ama sorgulamıyordum, neden çektiğimi bilmiyordum. İşte o an güzel sanatlar fakültesine girmeye karar verdim. Benim güzel sanatlar okumamdaki en büyük etken fotoğrafı sanat bağlamında ele alabilmekti. 1999 yılında 9 Eylül Üniversitesi GSF Fakültesi Fotoğraf bölümünü kazandım ve fotoğraf o tarihten itibaren hayatımı kapladı. Lisans dönemi boyunca farklı çalışmalarım oldu ve okul bitince Avrupa’da sanata bakış açısını görebilmek için 2003 yılında Almanya’ya  gittim bir süre. Fotoğrafı sanat olarak sorgularken bir yandan da akademik hayatıma devam ettim. Türkiye’ye döndükten sonra yine Fotoğraf Bölümünde yüksek lisansımı tamamlayıp, Ege Üniversitesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümünde doktoraya başladım. Bunun yanı sıra 2015-2018 arası İzmir Ekonomi Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştım. Sonra Londra maceram başladı. 🙂

Fujiwalk -Fotoğraf hayatınız boyunca size yardımcı olduğunu düşündüğünüz bazı şeyleri (dersler, kitaplar, atölye çalışmaları vb.) ve ayrıca bu yolculuğun üstesinden gelmenizi engelleyen bazı şeyler olduysa bunları da paylaşır mısınız?

Nilay İşlek: Bol okumak, izlemek, dinlemek bu işin altın kuralı. Çünkü fotoğraf tekniğini öğrendikten sonra fotoğrafı içeriksel anlamda doldurmak için bir altyapı gerektirir. Mesela Güzel Sanatlar Fakültesinde ders kitabı yoktur. Çünkü bizim için bütün kitaplar ders kitabıdır. Yalnızca teknik kitaplardan değil, sanat, sosyoloji, felsefe tüm disiplinlerden faydalanılmalıdır. Film izlemek de görsel ifadeyi güçlendirir. Önemli fotoğrafçıları araştırmak, sergiler gezmek vizyonu geliştirecektir. Hayata sorgulayan gözlerle bakabilmek, her şeyi fotoğrafa kaynak yapabilmeyi getirir. Ben hep araştırırım, bol bol sergi gezerim, dünyanın her yerinden fotoğrafçılar bulur işlerine bakarım. Kitap ayırt etmeksizin okurum, dinlerim, merak edip sorgularım. Bu şekilde üretimim şekillenir. Ben hayata karşı farkındalığımı yüksek tutmaya çalışıyorum. “Önce bir şey bizi çeker, sonra biz onu çekeriz” bu benim hep söylediğim bir sözdür. Yaşadığımız dünyaya nesnelere farklı bir gözle bakabilmek için sorgulamalarımızın olması gerekiyor. Ve bir fotoğraf bazen bir soru bazen bir cevap olabiliyor.

Nilay İşlek

Fujiwalk -Nerede yaşıyorsunuz? Yaşadığınız yer fotoğraf tarzınızı nasıl etkiliyor ?

Nilay İşlek: Uzun yıllar İzmir’de yaşadıktan sonra 2018 yılında Londra’ya taşındım. Yaşadığım yer beni her zaman beslemiştir. Kalıplardan arınmış bir yaşam tarzı yaratıcılığı besleyen çok önemli bir faktör ve Londra’nın multi-kültürel yaşantısı da buna çok müsait. Londra’nın kozmopolit yapısı, özgürleştirici yaşam tarzı fotoğrafa bakışımı elbette etkiledi. Örneğin fotoğrafı sadece bir sonuç değil bir araç olarak da kullanmaya başladım. Pür fotoğrafın ötesinde deneysel işler daha çok ilgimi çekiyor artık.

Fujiwalk -Bize biraz Artlens’ten bahseder misiniz? Hikâye nasıl başladı ve nereye doğru gidiyor?

Nilay İşlek: Artlens’in hikayesi benim hikayem aslında, Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun olan idealist ve arayışları olan biriydim. Akademinin farklı bir büyüsü vardır. Sanat yapmak sanatçı olmak kavramları hep kafamda deli sorular şeklindeyken bir gün bir arkadaşım “ne yapmak istiyorsun?” dedi. Sanat yapmak istiyorum, üretmek ve paylaşmak istiyorum dedim. O an paylaşma duygusunu sorguladım ve dedim ki bir okul kuracağım, hani böyle Pera Güzel Sanatlar gibi dedim. 🙂 Ve herkes akademiye giremiyorsa ben akademiyi dışarı çıkarabilirim, insanlara sanat bağlamında fotoğrafı aktarabilir, böyle bir ortam yaratabilirim dedim… Böylece yapmak istediğim şekillendi ve Artlens doğdu. İsim ise benim sosyal mecrada yıllardır kullandığım takma adımdı. 🙂 Biliyorsunuz lens makinenin gözüdür, buradan espriyi sanatın gözü gibi kullanmak istedim. Tabii kurumsal kimlik olarak “Artlens Görsel Kültür Atölyesi” adıyla yer aldı. Ama zamanla Artlens başlı başına anılır oldu. Artlens İzmir’de 10 yıldır faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar yüzlerce fotoğraf gönüllüsüyle bir arada olduk. Akademisyen ve alanında iyi olan kişilerle çalıştık hep; sanat konuştuk, fotoğrafı öğrendik, sergiler açıp, çeşitli sunum söyleşi atölyeler ile beslendik. Bir de aidiyet duygusu çok yüksek bir yer haline geldi. Yıllardır bizimle olan fotoğraf dostlarımız var. Ve ben hayalimi gerçekleştirdim, her şeyi öğreten paylaşan bir okul gibi oldu hepimiz için. Ve bu yıl Artlens London adıyla Londra’da bir şube açarak daha büyük kitlelere ulaşma yolundayız. Burada da birçok sanatçı ve akademisyenle bir araya gelerek sanat konuşmaya devam edeceğiz.

Nilay İşlek

    Fujiwalk -Fotoğraf hayatınızda dönüm noktası diyebileceğiniz bir olay yaşadınız mı?

Nilay İşlek:

Dönüm noktası mıdır bilmem ama Londra’ya gelmeme olanak sağlayan şey fotoğraf hayatım oldu. Geçen yıl Birleşik Krallık’ın kültürel hayatı beslemek ve yetenekli bireylere fırsat sunmak amacıyla her yıl tüm Dünya’dan sanat dallarında yaklaşık kırk kişiye verdiği özel yetenek vizesine görsel sanatlar alanında hak kazanarak fotoğraf hayatımı farklı bir boyuta taşıdım.

Fujiwalk -Özellikle fotoğrafçılardan bahsedersek, geçmişten ve günümüzden etkilediğiniz veya hayran olduğunuz kişiler var mı?

Nilay İşlek:

Her dönem kendi estetiğini ve sanatçısını yaratır. Benim de etkilendiğim kişiler elbette var, ama ben daha çok fotoğrafçılardan, fotoğraf ve sanat kuramcılarından etkileniyorum sanırım. Mesela David Bate kitaplarını takip ettiğim bir isim, kendisi burada yaşıyor. Bu benim için şahane. 🙂 Bunun yanı sıra Tery Barret hayran olduğum bir isim. Şu an 74 yaşında ve hâlâ üretmeye devam ediyor. Çok şanslıyım ki kendisiyle tanışma şansım olmakla beraber bir söyleşimi izleyip bana olumlu yorumlar yaptı. İşte o an kalbim duruyordu :)) Fotoğrafçı olarak Non Goldin ve Cindy Sherman favori isimlerimdir.

Fujiwalk -Fotoğrafçılığın sizin hayatınızdaki anlamı nedir? Ne işe yarıyor?

Nilay İşlek:

Anlamları biz üretiriz aslında. Siz uğraştığınız şeye ne anlam yüklerseniz, sonuçları o şekilde alırsınız. Belki de ben anlam arama çabası içinde kaygılarımı fotoğraflıyorum… Bazen çektiğim bir sokak fotoğrafında ya da bir stüdyo karesinde tüm anlamları yapıbozumuna uğratabiliyorum. Çünkü yapıbozumcu bir farkındalıkla yaşama yönelen sorgulamalar, fotoğrafta da gönderge-gösteren-gösterge arasındaki karşılık ilişkisini yıkmaya odaklanmıştır. Fotoğraf bana sorgulamalar yaptıran bir olgudur her  zaman.

Nilay İşlek

Fujiwalk -Fotoğrafçılığın ticari tarafıyla mı uğraşıyorsunuz, yoksa sanatsal yönüyle mi?

Nilay İşlek:

Uzun yıllardır, fotoğraf ile sanatsal bağlamda ilgilenmekle beraber, şu an Londra’da bir de stüdyo fotoğrafı üzerine bir oluşum kurduk. “Photoshootlondon “adı altında bir ekiple stüdyo üzerine çalışılacak. Buradaki kazancım sanat kısmına sponsor oluyor diyebilirim. Bu sayede sanatsal alanda daha fazla ücretsiz etkinliğe olanak tanıyabileceğim. Bireysel tavrım ise sanatsal yönde daha yoğun diyebilirim.

Fujiwalk -Hangi fotoğraf tarzını çalışırken kendinizi buluyorsunuz?

Nilay İşlek:

Aslında bu dönem dönem değişiyor bende. Bir dönem belgesel işler yaparken bir dönem farklı ülkelerde sokaklardaydım. Son dönemlerde kavramsal fotoğraf çok daha fazla ilgi alanımda.

Nilay İşlek

Fujiwalk -Fotoğraf üretirken farklı projeler üzerinde mi çalışıyorsunuz yoksa o anda hissettiğiniz duyguların fotoğraflarının peşinden mi koşuyorsunuz?

Nilay İşlek:

Proje ortaya çıkarmak uzun soluklu bir serüvendir.  Çoğunlukla projelerimde hissettiğim duyguların peşine takılıp işler üretiyorum sanırım.

Fujiwalk -Konunuzla ne kadar güçlü bir bağlantınız oluyor, bu bağlantıyı tanımlayabilir misiniz?

   Nilay İşlek:

Ben genelde bir konu belirleyip üretmiyorum. Tam tersi önce üretiyor sonra ürettiklerim üzerinden bir manifesto geliştirip projeye dönüştürüyorum. Çoğunlukla bu şekilde oluyor. Eğer kollektif bir iş yapıyorsam konu dahilinde çok şeye göz atarım. Film izlerim, müzik dinlerim, bunun gibi uğraşlarla açarım algılarımı, proje oluşuncaya kadar aramızda güçlü bir bağ vardır. :))

Fujiwalk -Fotoğrafta tekrarlayan temalarınız (her daim çekmekten zevk aldığınız) nelerdir?  Kısaca anlatır mısınız?

Nilay İşlek:

Kendimi tekrarlamak en çekindiğim durumdur aslında. Çünkü sıkılıyorum bir süre sonra kendimden, yaşadığımız dünyada o kadar çok kavram var ki, her seferinde değişik bir farkındalıkla yaklaşmayı tercih ediyorum. Hatta bu sebeple bazen bir süre üretemediğim durumlar da oluyor, bir süre duraksıyorum mesela…

Nilay İşlek

Fujiwalk -Bir konunun fotoğrafını çekerken kendinizi en rahat hissettiğiniz mesafe nedir?

Nilay İşlek:

Konuya yakın olmayı seviyorum diyebilirim. Genelde spontane kareler çekerken konumun dibine kadar girerim. Bu yüzden sabit lens kullanıyorum. Öyle ki uzaktan ne kadar fark edilmez iseniz, çok yakındayken de fark edilmezsiniz.

Fujiwalk -En sevdiğiniz odak uzaklığı nedir? Neden?

Nilay İşlek:

En sevdiğim değil de, en rahat ettiğim odak uzaklığı 35mm diyebilirim.

Fujiwalk -Son zamanlarda kullandığınız kamera ekipmanları nelerdir?

Nilay İşlek:

Son beş yıldır mirrorles camera kullanıyorum. Şu an ekipmanımda Fujifilm XPro3 ile XT3 body ve objektif olarak 10-24 mm, 23 mm, 56 mm ve 50-140mm yer alıyor. Bunun yanı sıra kompakt seriden X70 ve Xf10 var. X70 kameram her an her dakika yanımda olandır.

Fujiwalk -Tek lensle fotoğraf çekmek zorunda kalsanız hangi lensi tercih edersiniz?  Sebebini açıklar mısınız?

Nilay İşlek:

Sanırım 23 mm tercihim olur, gözümün gördüğünden biraz daha geniş açı görüp konuya yakınlaşmayı tercih ediyorum.

Nilay İşlek

Fujiwalk -Fotoğraf makinanızla aranızdaki ilişkiyi nasıl tanımlarsınız? Sadece bir araç mı yoksa aranızda güçlü bir bağ var mı?

Nilay İşlek:

Fotoğraf makinem benim bir uzvum gibi, evden çıkarken, telefonum, kol saatim, banka kartım ve makinem mutlaka yanıma aldığım en önemli yaşamsal araçlarım.

Fujiwalk -Fotoğraflarınızda genellikle siyah beyaz mı yoksa renkli mi tercih ediyorsunuz? Sebebini açıklayabilir misiniz?

Nilay İşlek:

Bu tamamen ruh halime göre şekilleniyor aslında. Uzun zamandır renkli çalışıyordum. Son kişisel sergimi “RGB” adıyla açtım mesela. Özellikle içerikte renk oyunlarını çok seviyorum. Ama bir ara doğada siyah beyaz çekmekten çok keyif aldım. Şu anda renkli çekiyorum, özellikle Londra sokaklarında renk kombinasyonları şahane.

Nilay İşlek

Fujiwalk -Fotoğrafta çekim sonrası işlemlere nasıl bakıyorsunuz, sizin için ne kadar önemli? (photoshop, lightroom vs.)

Nilay İşlek:

Günümüz teknolojisinde fotoğrafın post prodüksiyon aşamasında sayısal fotoğraf işleme yazılımı olarak düşündüğümde Adobe programları amaca uygun kullandığında bence kullanılması sorun değil. Zira karanlık oda döneminde de konvansiyonel fotoğrafa baskı aşamasında postpro yapıyorduk. Unutmayalım ki her teknik kendi estetiğini yaratmıştır. Bu teknik süreç, tarih boyunca majör ve minör sanatlarda hep bu şekilde gelişmiştir. Tekniğin kendi estetiğini yaratımındaki en önemli neden ise gelişen tekniğin, uygulandığı sanata yönelik olmasıyla ilgilidir. Dijital fotoğrafçılıkta  üretilen her fotoğrafta “deklanşör gerçekliği”, “üretim gerçekliği” ve “ifade gerçekliği” gibi değerleri sorgulamak bu noktada çok önemli bence. Benim için önemi, bu noktada değerlendirmeye almam ile başlıyor.

Fujiwalk -Ara sıra fotoğraflarınızı bastırıyor musunuz? Dijitalden ziyade baskı almanın daha iyi hissettirdiğini düşünüyor musunuz?

Nilay İşlek:

Kesinlikle daha iyi hissettiriyor. Kaldı ki analog dönemden gelme biriyim, uzun yıllar hem renkli hem de karanlık oda baskısı yaptım. Fotoğraf kağıdına dokunmak muhteşem bir his. Dijital sonrası dönemde sevdiğim çalışmalarımı da bastırdım ve bastırmaya devam ediyorum.

Fujiwalk -Fotoğrafınızın çekilmesi ile ilgili hissettiğiniz duygu nedir?

Nilay İşlek:

Ah en sevdiğim his, birilerinin kadrajına konu olmak, tabii kamera arkasında olmayı daha çok seviyorum. Fotoğrafım çekildiğinde, sanırım karşımdaki beni nasıl kadrajladı, hangi duyguyla deklanşöre bastı diye merak ederim. Hissettiğim merak duygusu galiba. 🙂

Fujiwalk -Tek başınıza mı yoksa yanınızda bir arkadaşınızla mı fotoğraf çekmeyi tercih ediyorsunuz? Sebebini açıklar mısınız?

Nilay İşlek:

Ben her an her yerde, herkesin yanında deklanşöre basabilirim. Genelde fotoğraf çekmeye çıkmak gibi bir eylemim yok. Gündelik hayatımı yaşarken görüyorum ve çekiyorum. Bazen uzunca bir süre bir anı bekliyorum, o an yanımda arkadaşım varsa beni bırakır giderler bir yerde yine buluşuruz tekrar. 🙂

Fujiwalk -Fotoğraf çekerken müzik dinler misiniz? Müziğin görsel deneyimi geliştirdiğini düşünüyor musunuz? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Nilay İşlek:

Müzik bence herkesin duygularını harekete geçiren bir şey, dolayısıyla ilham verir ve yaratıcılığı artırır. Mesela en keyifli anlarımızda ıslık çalarız, o an enerjimiz yükselir ve duygularımız hareketlenir. Ben özellikle stüdyo çekimlerinde yüksek ritimli enerjik şarkıları, yüksek seste dinlerim, müziksiz çekim yapmam neredeyse. Sokaklarda ise tüm kalabalığın içinde kaygı düzeyimi azaltacak daha sakin parçaları tercih ederim. Sanırım olmazsa olmazım müzik. 🙂

Nilay İşlek

Fujiwalk -Fotoğraf çekmekten en çok keyif aldığınız bölgeler nereler?

Nilay İşlek:

Bunu hiç düşünmemiştim, ama Avrupa ülkelerini seviyorum. Gündelik yaşamın çok hızlı aktığı yerler oluyor; yerel halkın yanı sıra karma insan yapılarını görebiliyorsunuz. Ve söylediğim gibi kalabalık noktaları seviyorum. Avrupa’nın hemen hemen her yerini gezdim, şimdi biraz farklı noktalara gitmeyi düşünüyorum, yeni dönemde Asya ülkeleri planlarım arasında.

Fujiwalk -Fotoğraf çekerken günün hangi saatleri sizin için önemli, kısaca anlatır mısınız?

Nilay İşlek:

Işık ile ilgili değişken bu tabii, ışığın difüze halini çok seviyorum. Bu yüzden Londra hava şartları tam istediğim gibi. 🙂 Burada (Londra) şu an saat 16.00’da hava kararıyor maalesef. Yani yaşadığınız yerin iklimsel koşullarına göre ve yapacağınız çekim doğrultusunda kaçırmamanız gereken zaman dilimi sizin için önemli olan saatler oluyor aslında…

Fujiwalk -Fotoğrafçı olmanın en zor tarafı sizin için nedir?

Nilay İşlek:

Zaman kavramı bir üreten için çok değişkendir. Fotoğrafçı olmak benim için üretmek kavramı ile eşdeğer. Zaman kavramınız yoktur. Eğer bu iş sizin için bir hobi ise zaman size hizmet eder. Ama sizin için meslek ise siz zamana hizmet edersiniz. Hele benim gibi fotoğraf yaşam biçiminiz haline gelmiş ise her an her yerde olabilir, gece gündüz değişimini fark edemeyebilirsiniz. Yaşam biçiminiz de buna göre şekillenir.

Fujiwalk -Kendinizi biraz yavaşlamış ve kaybolmuş hissettiğinizde yeniden çalışmaya başlamak için nereden veya nelerden ilham alıyorsunuz?

Nilay İşlek:

İşte tam böyle bir durumda beni harekete geçiren şey sergi izlemek, güncel sanat işlerini takip etmek oluyor. Büyük sanat fuarlarına, sergilere, gittiğimde üretilen işleri, güncel kullanılan materyalleri gördüğümde hemen üretmek isterim, denemek isterim. Ya da bazen bir film izlerken söylenen bir replik beni harekete geçirebilir.

Nilay İşlek

Fujiwalk -Fotoğraf çekerken hangi sanat dallarından besleniyorsunuz, en çok hangisi ve neden?

Nilay İşlek:

Duygu, düşünce, hayal gücü ve yaratıcılığıma dokunan tüm sanat dalları beni kendine çeker. Fonetik sanatlar ve ritmik sanatlardan çok ilham alırım. Mesela edebiyat, yani okumak beni çok besliyor. Okuduğum bir kitapta altını çizdiğim bir paragraf bana proje ürettirebilir. Yazarın ifadelerini eyleme dönüştürme heyecanı oluyor bendeki…

Fujiwalk -Fotoğrafçılığınız üzerinden değerlendirirsek yaptığınız işin başarılı mı yoksa başarısız mı olduğu konusunda kendinizi nasıl eleştiriyorsunuz?

Nilay İşlek:

Bence başarının belli kıstasları olmadığı gibi kişinin kendini nasıl gördüğü ile alakalı bir durum. Bir anlamda başarı hedeflerle, varılan noktayı kıyaslamak belki de… “Hedeflerinize ulaştınız mı?” diye sorarsanız “evet” diyebilirim. Ben çok hayalperest birisiyim ama hayatımda hayaller ve hedefler diye ayrımlarım vardır. Ve başarı kavramı bende varılan nokta ile ilgili. Uluslararası platformda hâlâ yolum var, ama hayallerim de var. Dolayısıyla hedeflere doğru yürüyorum. Yıllar sonra başarılı başarısız değerlendirmesini seyirci yapacak bence. 🙂 Ama şunu da söylemek istiyorum, tesadüfler bizi başarıya ulaştırmaz, belki yol arkadaşı olurlar ama ne istediğini bilmek ve süreci buna göre oluşturmak yaptığımız işin iyisi olma yolundaki en önemli noktadır.

Fujiwalk -Fotoğraf çekmiyor olsaydınız şu an ne yapıyor olurdunuz açıklayabilir misin?

Nilay İşlek:

Fotoğraf hayatımda olmasaydı, sanırım yine bir sanat dalı ile uğraşıyor olurdum. Mix medya en sevdiğim üretim biçimi. Disiplinler arası çalışmak dışavurumumu kolaylaştırıyor. Eğer sanat olmasaydı hayatımda kesinlikle kahve uzmanı olmak isterdim. 🙂

Fujiwalk -Fotoğraflarınızı herhangi bir şekilde sergiliyor musunuz? Paylaşıyor musunuz? Çalışmalarınızı nereden takip edebiliriz?

Nilay İşlek:

Üretimlerimi belli dönemlerde bireysel açtığım ya da katıldığım sergiler ile paylaşıyorum. Bir web sayfam var fakat biliyorsunuz web sayfası bir blog kadar güncel bir platform değil. Tabii ki instagramda da varım. @nilay.islek ama itiraf etmeliyim her gün fotoğraf paylaşan aktif biri değilim. Tabii buradan beni takip ettiklerinde nerede, ne zaman, ne etkinlik yapıyorum, nerede sergi açıyorum, ne üretiyorum bilgisini alabiliyorlar. www.nilayislek.com da web sayfam.

Fujiwalk -En iyi fotoğrafçılık öneriniz nedir?

Nilay İşlek:

İlk olarak amaçlarına uygun bir makine edinmelerini öneririm. Sonrasında teknik anlamda doğru bir yerde fotoğraf çekmeyi öğrenmeliler. Ancak aldıkları eğitimle yetinmemeliler. Bol okumak, izlemek, dinlemek bu işin altın kuralı. Çünkü fotoğraf tekniğini öğrendikten sonra fotoğrafı içeriksel anlamda doldurmak için bir alt yapı gerekli. Mesela güzel sanatlar fakültelerinde ders kitabı yoktur. Çünkü bizim için bütün kitaplar ders kitabıdır. Yalnızca teknik kitapları değil bahsettiğim, sanat, sosyoloji, felsefe tüm disiplinlerden faydalanmalılar. Film izlemek de görsel ifadelerini güçlendirir. Önemli fotoğrafçıları araştırmak, sergiler gezmek vizyonlarını geliştirecektir. Hayata sorgulayan gözlerle bakabilecekler, her şey fotoğraflarına kaynak oluşturabilecektir. Ben hep araştırırım, bol bol sergi gezerim, dünyanın her yerinden fotoğrafçılar bulur işlerine bakarım. Kitap ayırt etmeksizin okuyacaklar, dinleyecekler, merak edecekler, sorgulayacaklar. Eğer merak edip, sorgulayıp araştırırlarsa çektikleri fotoğrafların farklılaştığını da görecekler. Ben hayata karşı farkındalığımı yüksek tutmaya çalışıyorum. “Önce bir şey bizi çeker, sonra biz onu çekeriz” bu benim en önemli sözümdür. Mesela sokaktaki herhangi bir nesneye farklı bir gözle bakabilmek için bir sorgulamalarının olması gerekiyor. Bir fotoğraf bazen bir soru bazen bir cevaptır… Hayattaki kontrastlıklar dikkati çekiyor ve biz onların fotoğraflarını çekiyoruz, ben öyle düşünüyorum. Bilgi birikimin olduğunda iyi fotoğraf da peşinden geliyor. Sanatsal anlamda doğru bir fotoğraf çekebilmek için felsefe, sosyoloji, siyaset bilip ideolojik düşünebilmek gerekiyor. Tüm bunlara sahip olunduğunda ne söylemek istediğiniz çekilen fotoğraflara yansıyor. Elbette bu kaygıyı barındırmadan da fotoğraf çekebilirsiniz. Sonuçta herkes sanat yapacak diye bir kural yok. İş olarak fotoğrafa yönelenler için de aynı şeyler geçerli aslında. Mesela günümüzün en popüler fotoğraf türlerinden biri olan düğün ya da doğum fotoğrafçılığını düşünelim: Diyelim bir fotoğrafçı seçeceğiz, neye göre seçeriz? Tabii ki fotoğrafçının işlerine bakarız, vizyonu bizi en çok etkileyeni seçeriz. Bakın yine vizyon giriyor işin içine, öyle ki fotoğrafta teknik, öğretilebilen bir şeydir ama sanat öğretilmez, bu bir süreçtir. İyi bir gözünüz olabilir, ama eğitimsiz bir göz hiçbir şeydir. Yapılanın replikasını üretmekten öteye gidemez…

Fujiwalk -Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Nilay İşlek:

Sanat benim için hayatın ta kendisi. Farkında olmak. Farkında olup o farkındalığını yaşayıp farklılık yaratmak, yaşam adına ortaya bir şeyler koyabilmek. Size teşekkür ederim böyle bir platform oluşturduğunuz için hep beraber ortaya bir şeyler koyabiliyorsak ne mutlu bize. 🙂

Nilay İşlek
Lütfen bu gönderiyi paylaşın, bilgi paylaştıkça çoğalır. Beni İnstagram'da takip etmeyi unutmayın. @huseyinaldirmaz