Fujıfılm Xpro 3 İnceleme: Estetik, Cazibe, Tasarım

Estetik, Cazibe, Tasarım

Fujifilm X sistem makineler içinde lensi değişebilen ilk model olan X-Pro1’den bu yana uzun zaman geçti. X-Pro serisine şöyle bir baktığımda özellikle tasarım olarak diğer x serisi gövdelerden nasıl ayrıldığını görebiliyorum. Fujifilm X-Pro3 ile bu ayrıcalıklı durum iyice belirginleşmiş, sanki Pro serisi diğer tüm X modellerin üzerinde otoriter ve ağırbaşlı bir duruş sergiliyor.

X-Pro3 saf fotoğraf düşünülerek üretilmiş bir model, rangefinder tasarım detayları ve teknik özellikleri ile bunu hissettiren makine tabii ki video çekmemize de izin veriyor. Biz bu yazıda makinenin ruhuna uygun düşmesi için saf fotoğraf üzerinden gidelim. Tasarım alanındaki değişiklikler konusunda X serisi gövdeler içinde karşılaştırma yapılabilecek tek model bana göre büyük kardeşi X-Pro2. O zaman gelin iki model arasındaki tasarım ve teknik farklılıklara bir bakalım.

Fujıfılm Xpro3 – 10-24 / 24mm

Tasarım

Öncelikle fiziksel olarak tasarımda ne gibi değişiklikler var ve bunların kullanıcıya yönelik artı ve eksileri neler onları inceleyelim. X-Pro serisi Pro1’den bu yana aynı kasa üzerinde devam ediyor ve her yeni modelde ufak değişiklikler mevcut. En büyük yenilik makinenin malzemesinde karşımıza çıkıyor: Titanyum ve Magnezyum. Makine gövdesinin çerçevesi magnezyumdan yapılmış ancak dış etkenlere en çok maruz kalan üst kapak ve zemin levhası paslanmaz titanyumdan üretilmiş.

Fujıfılm Xpro3 / 10-24 / 12mm

Makinenin ön yüzüne baktığımızda iki değişiklik göze çarpıyor; birincisi grip tasarımı biraz farklı görünüyor. Bariz bir büyüme veya küçülme görmüyoruz ve tutuşta bir zorluk yaşatmıyor. İkinci değişiklik X-Pro2’de makinenin ön çarkından başlayan ve vizöre kadar giden kavisli çizgide. Fujifilm X-Pro3’te bu çizgi vizöre kadar gitmiyor bu da makinenin üst ön kısmının daha minimalist ve sade görünmesini sağlamış. Bu tasarım farkının kullanıcı için herhangi bir avantajı ya da dezavantajı yok tabii ki.

Fujıfılm Xpro3

Makinenin üst tarafına baktığımızda tasarımın aynı olduğunu görüyoruz. Pozlama telafisi çarkı, iso ve enstantane çarkı, deklanşör düğmesi ve Fn düğmesinin yerindeki yeni atanabilir tuş aynı ve eski yerlerinde bulunuyor.

Fujıfılm Xpro2 vs Xpro3
Fujıfılm Xpro3 / 10-24 / 24mm

Gelelim makinenin arka yüzüne. Burada tasarımda çok ciddi ve radikal değişiklikler mevcut. Asıl değişikliğe gelmeden önce beni daha çok ilgilendiren ve tasarıma olumlu yönde katkısı olduğunu düşündüğüm tuş sayısındaki azalmaya bakalım. X-Pro2 inceleme yazımda makinenin arka tarafındaki tuş sayısının azaltılması gerektiğinden ve Afl- Ael tuşlarının yerlerinin sıkıntısından bahsetmiştim.
Fujifilm sanırım bu konuda yaptığımız eleştirilere kulak verdi 🙂 ve Fujifilm X-Pro3’te makinenin arkasındaki tuş sayısında ciddi azalmaya gitti. Bunun bize faydası ne diye sorabilirsiniz ben de şöyle cevap verebilirim; makine gövdesi en az tuşla en sade tasarıma sahip olmalı, fotoğrafçı olarak bizim işimiz olması gerekenden fazla tuşla boğuşmak değil, fotoğrafa odaklanmak.

Öncelikle arka tarafta hemen baş parmağımızın altına denk gelen yön tuşlarının tamamını kaldırmış ve bu tuşların işlevini tek bir joystick’le ve diğer mevcut tuşlarla yapmaya olanak sağlamışlar. Ael ve Afl tuşlarını tek bir tuşa sığdırmışlar ve tam olması gereken yere baş parmağımızla ulaşabileceğimiz noktaya koymuşlar (X-Pro2 yazımda koymalarını istediğim yer). Ve yine delete ve drive fonksiyonlarını da tek tuşa sığdırmayı becermişler. Şahane gelişmeler bunlar. Böylelikle karşımıza daha minimalist ve kullanıcı dostu bir rangefinder çıkmış.

Fujıfılm Xpro2 vs xpro3
Fujıfılm Xpro3 / 50-140 / 70mm

LCD Ekran

Bunların dışında en çok konuşulan, eleştirilen ve tartışmaları hâlâ bitmeyen arka ekran kısmına gelelim. İtiraf etmeliyim ki ilk gördüğüm andan itibaren bunu neden yapmışlar diyerek ben de eleştirmiştim. Neden aşağı doğru açılıyor? Bunun dikey tutuşta hiçbir avantajı yok, gibi bir sürü soru sordum. Fotoğrafçı olarak makine üzerinde yapılan değişiklikleri hep kullanıma katkısı nedir diye değerlendirmeye ve mühendislerin kafasına girmeye çalışarak anlamaya çalışıyorum.
Ben lcd ekranı çok fazla kullanan biri değilim, mecbur kalmadıkça hep vizörden bakarak konumla yüz yüze gelmeyi tercih ediyorum. Hatta çektiğim fotoğraflara bile yine vizör içinden bakmak gibi bir alışkanlığım var. (X100 den gelen alışkanlık) Hal böyle olunca aslında ekranı olmayan bir makineyi bile rahatlıkla kullanabilirim.

Fujıfılm Xpro3 / 50-140 / 100mm

Fujifilm X-Pro3’te lcd ekranın neden gizli olduğunu ancak makineyi kullanmaya başladığım anda algılayabildim. Eski günlere, analog döneme gittim geldim bir an ve mühendislerin ne yapmaya çalıştığını o zaman kavrayabildim. Bana “fotoğrafa odaklan, bırak ekrana bakmayı” dediklerini duydum adeta. Böylece Fujifilm X-Pro3 için neden “Saf Fotoğrafçılık” mottosunu kullandıklarını da anlamış oldum.
Bu yazıyı okurken söylediklerimi kavrayamayabilirsiniz, sizi anlayabiliyorum ama durum gerçekten böyle. Cep telefonuyla bile çok ciddi fotoğraflar çeken biri olarak fotoğrafı çekenin kameranın arkasındaki göz olduğunu biliyorum ama şunu da belirtmeden geçemem, ben her fotoğrafçının makinesiyle bağ kurması gerektiğine inanıyorum. Yazdıklarım bu nedenle önemli.

Fujıfılm Xpro3 / 50-140 / 85mm

Lcd ekranın açılma şekline gelirsek, alt açılardan hatta yerden yapılan çekimler için çok büyük kolaylıklar sağlıyor. Fakat üst açılardan ve dikey tutuşla yapılacak çekimlere bir faydası yok maalesef. Burada kullanıcı alışkanlıklarını göz önünde bulundurmamız ve kendimize şunu sormamız gerekiyor “bunu ne kadar kullanıyorum?” Sık kullandığımız bir şey ise zorluk çekmemiz muhtemel ama sık kullanmadığımız bir özellikse o zaman çok dert etmeye gerek yok. Ben alt bakış açılarını çok kullanırım fakat üst açıları neredeyse hiç kullanmıyorum.

Fujıfılm Xpro3
Fujıfılm Xpro2 vs Xpro3

Ekranın dokunmatik olması bazı kullanıcılar için faydalı olacaktır. Özellikle fotoğrafları izlerken, bir sonraki fotoğrafa geçme ya da pinç hareketiyle büyütme gibi özellikler cep telefonlarından gelen alışkanlıkla kullanıcıya kolaylık sağlayabilir ve keyif verebilir. Bugüne kadar dokunmatik ekranlı bir fotoğraf makinem olmamıştı ve bu deneyimin Fujifilm X-Pro3’le birlikte hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Fakat şunu da belirtmek isterim ki çok nadir kullanıyorum 🙂

Fujıfılm Xpro3 / 50-140 / 140mm

Lcd ekran üzerinde bulunan diğer küçük ekran Xh1, Gfx 50s ve Gfx 100 gibi gövdelerde bulunan üst bilgi ekranının işlevini yerine getiriyor ve bence kullanışlı olmuş. Dediğim gibi, lcd ekranları çok fazla kullanan biri değilim. Fakat yine de film simülasyonları ya da daha önemli olan makine üzerinde o an yaptığınız ayarları hızlıca görmek açısından gerçekten iyi düşünülmüş.
Ben bu küçük ekranı makinede yaptığım tüm değerleri göreceğim şekilde ayarladım ve vizörden bakmadan veya lcd ekranı açmadan hızlıca göz ucuyla kontrol sağlayabiliyorum. Bu küçük bilgi ekranının herhangi bir aydınlatması yok bu da ışığın az olduğu ortamlarda ekranı işlevsiz kılıyor malesef.

Fujıfılm Xpro3
Fujıfılm Xpro3

Malzeme Kalitesi

Tasarım tarafında makinenin boyutunda gözle görülür bir fark yok. X-Pro2 ile hemen hemen aynı boyutta. Asıl önemli yenilik makinenin titanyum dokusunda yatıyor. Biz fotoğrafçılar için en büyük sorunlardan birisi kuşkusuz sahada karşılaştığımız olumsuz hava koşulları. Doğal olarak kullandığımız ekipmanın bu koşullarla mücadele edebilmesi ve bizi yarı yolda bırakmaması gerekiyor. Dünyanın herhangi bir noktasına yaptığımız fotoğraf odaklı yolculuklarda her an bir sürprizle karşılaşabilir ve bununla baş etmek zorunda kalabiliriz.
Sokak fotoğrafçısı olarak ben makinemi çantamda değil her zaman omzumda ya da elimde taşırım. Sokaklar anlık sürprizlere gebedir, hızlı olmalı ve odaklanmalıyız. Bu nedenle makinem yağmura, toza, darbelere ve soğuğa karşı dirençli olmalı. En son Hollanda seyahatimde yağmurda yaptığım tüm çekimlerde makine ve lenslerim onca ıslanmaya rağmen hayatta kalmayı başardı. Fujifilm X-Pro3’te bu dayanıklılık titanyum gövdeyle en üst seviyeye taşınmış.

Fujıfılm Xpro3 / 50-140 / 140mm

Sensör

Fujifilm X-Pro3 yepyeni bir sensör ve işlemci ile geliyor. Karşımızda makyajlanmış değil yenilenmiş bir makine var. X-Pro2’de görüntü kalitesi ile ilgili hiçbir sorunum yoktu. Genel olarak dinamik aralık ve iso performansından memnundum. Fujifilm X-Pro3’te yenilenmiş sensör ve işlemci ile birlikte bu biraz daha yukarı taşınmış. Piksel sayısının 24 mp’den 26 mp’ye çıkmasıyla açıkçası çok ilgilenmiyorum.
Benim için daha önemli konu dinamik aralık ve iso başarımı. 1,5 çarpanlı bir sensör için 26 megapiksel fazla bile. Bazıları yüksek megapikselli makinelerin peşinde koşuyorlar ama hep söylüyorum, sensör büyümeden içine daha fazla piksel koymanın görüntü kalitesine pek faydası olduğunu düşünmüyorum.

İso başarımı 6400’e kadar gayet iyi, ki bu sayı açık diyaframlı bir lensle aşırı karanlık yerlerde bile yeterli ışığı sensöre yansıtmamıza yetecek bir değer. Geçen sene X-Pro2 ile Prag’da Charles Köprüsü üzerinde, tamamen karanlıkta 25600 iso ile çektiğim kullanılabilir temizlikteki fotoğraftan sonra X-Pro3’ün iso başarımı konusunda en ufak bir şüphem yok.

Fujıfılm Xpro 2 Iso: 25600 Prag

Bağlantı Noktaları: Wi-Fi , Bluetooth

Wi-fi ve bluetooth bağlantılarına da kısaca değinmek gerekirse bu özelliğin en başından bu yana faydalı olduğunu düşünüyor ve sık sık da kullanıyorum. Fotoğraf makinesini cep telefonuma bağlamak ve istediğim fotoğrafları telefonuma aktarabilmek bazen çok önemli olabiliyor.
Çok hızlı şekilde çekim anında bir yere fotoğraf göndermem gerekiyorsa yanımda bilgisayar taşımaya gerek kalmadan telefonum üzerinden bunu hızlıca yapabiliyorum. “Bu kadar acil ne yapıyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim fakat ticari bir işin ortasında müşteriniz size “birkaç örnek fotoğrafı bana hemen yollar mısınız?” dediğinde ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. 🙂

Kart Slotları

Çift kart slotun ikisinin de uhs II desteklemesi güzel bir yenilik. X-Pro2’de sadece bir tanesi uhs II destekliyordu ve ikinci slottaki hızlı kartımızı tam kapasite kullanamıyorduk. Yine önceki modelde olduğu gibi her iki karta da nasıl yazacağınızı ayarlayabiliyorsunuz. İsterseniz ikinci kartı yedek olarak kullanabilir, isterseniz ilk karta Raw ikincisine Jpeg kayıt yapabilir veya ilk kart dolduktan sonra ikinci karta devam edecek biçimde ayarlama yapabilirsiniz.

Fujıfılm Xpro3 / 10-24 / 10mm

Diğer Önemli Yenilikler

Diğer yeniliklere de kısa kısa bakalım. Benim en çok dikkatimi çeken özelliklerden biri çoklu pozlama sayısının 2’den 9’a çıkarılmış olması. Üst seviye kameralarda bu sayı genelde 9 civarındadır. X-Pro2’de bu sayının 2 olmasını hep garipsemiştim. Çoklu pozlama özelliğini zaman zaman kullanan biri olarak yerinde bir değişiklik olduğunu söyleyebilirim.

Bir diğer yenilik 2 yeni film simülasyonu: Eterna ve Classic Negative. Özellikle Classic Negative çok güzel tonlar veriyor. Fakat genelde monochrome tercih ettiğim için film simülasyonları sık kullandığım özelliklerden değil.
Ama raw+jpeg çekerek gerektiğinde film simülasyonlarını kullanmanın akıllıca bir fikir olduğunu düşünüyorum. Çünkü özellikle Classic Negative’in verdiği tonları sonrasında photoshop gibi bir görüntü işleme programında birebir uygulamak gerçekten çok zor ve büyük zaman kaybı demek. Bu yüzden Fujifilm’in gerçekten iyi çalışan bu renk simülasyonlarından faydalanmak gerektiğini düşünüyorum. Dediğim gibi, yeni Classic Neg gerçekten nostaljik ve etkili tonlara sahip.

Fujıfılm Xpro3 / 10-24 / 11mm

Diğer bir değişiklik iso tarafında. Fujifilm X-Pro2’de minimum 160 isoya kadar inebilirken Fujifilm X-Pro3’te 80 isoya kadar rakamı düşürebiliyoruz. Bu ne işimize yarayacak diye sorabilirsiniz, bunun cevabını aşırı ışıklı bir ortamda konuşabiliriz 🙂

Diğer önemli yenilik Focus Area adı verilen sistem. Bilinen adıyla Zone Focus. Ayarlanabilen 2 farklı mesafe sayesinde netliğin sınırlarını çizebiliyorsunuz. Mesela A noktasını 1 metreye B noktasını ise 3 metreye ayarladınız. 1,5 metre ile 3 metre arasındaki her şey net, onun önü ve arkası flu olarak kaydedilecek. Af ile uğraşmadan tamamen manuel olarak çalışan bu netleme sistemi çekim aşamasında konunuzun bu belirlediğiniz sınırlar içinde olmasını şart koştuğu için ilk kullanımda zorlayabilir fakat alışırsanız bir daha Af kullanmayabilirsiniz.

Fujıfılm Xpro3 / 50-140 / 119mm

Gelelim vizör tarafına. İşte X-Pro serisinde en sevdiğim ve beni benden alan özellik. Sırf bu özellik yüzünden başka bir marka veya model kamera kullanmam artık mümkün değil gibi. Hybrid vizör sistemi Fujifilm X-Pro3’te bir miktar daha geliştirilmiş. Vizör kapsama alanı % 92’den % 95’e çıkarılmış ve artık daha parlak ve geniş bir vizör var.
Bu vizör sistemi neden bu kadar önemli bir bakalım. İçinde aynı anda hem optik (OVF ) hem de elektronik (EVF) vizörü barındıran sistemde istediğiniz anda vizörler arasında hızlıca geçiş yapabiliyorsunuz. Elektronik vizör ayarların nihai görüntüsünün önceden nasıl değiştiğini kesin olarak gösterdiği için çok önemli.

Optik vizör ise lensin içinden baktığınız ve gerçek görüntüyle yüz yüze geldiğiniz için ayrı bir keyif veriyor. Optik vizör çerçeve içinde bir tasarım yaparken aynı anda çerçevenin dışında olan biteni de kavramanızı sağladığı için önemli. Bu iki vizör arasında geçiş yapmak için makinenin ön yüzünde bulunan mandalı bir kere geriye çekmek yeterli.
Bu mandalı optik vizördeyken bir tık ileriye iterseniz çerçevenin sağ alt köşesine küçük bir elektronik vizör penceresi açacak ve siz optik vizörle çerçevenin içinde ve dışında olanları kontrol ederken aynı zamanda da bu küçük pencere yardımıyla yaptığınız ayarların görüntü üzerindeki değişikliklerini görebileceksiniz. Bu nedenle, bu sistem bana göre paha biçilmez. Bu vizör sistemi Fujifilm X100 serisinde de mevcut belirteyim.

Fujıfılm Xpro3 / 10-24 / 13mm
Fujıfılm Xpro3

Bir diğer yenilik usb type-c üzerinden kamerayı şarj edebilme özelliği. Fujifilm X-Pro3 için benim beklediğim yeniliklerden birisi buydu. Yanımda taşıdığım piller özellikle yurt dışı seyahatlerinde yetmeyebiliyor. Makineyi dışarıda şarj edebileceğimi bilmek en azından sıkıştığım durumlarda çok işime yarayacak.

Makinenin Af tarafında da bir gelişme olduğu ilk kullanımda hemen fark ediliyor. Af yaparken hız ile birlikte tutarlılık da çok önemli, yani netlemeyi yaptıktan sonra bırakmaması gerekiyor. Auto Focus sisteminin kullanılan objektifle büyük ilgisi olduğunu unutmamak gerek. Kullandığınız objektifin içindeki af motoru ne kadar hızlı ve iyi çalışıyorsa o kadar başarılı bir netleme yakalayabiliyorsunuz. Fujifilm’in en sık kullandığım lenslerinden biri olan 35 1.4 af konusunda biraz yavaş ve gürültülü olmasına rağmen Fujifilm X-Pro3 ile daha hızlı ve tutarlı olduğunu görebiliyorum.
Elimde bulunan 10-24, 16-55 ve 50-140 objektiflerle çok sık kullandığım makine af tarafının tamamen sorunsuz çalıştığını gösterdi bana. Bu lenslerin af hızı zaten çok başarılıyken Fujifilm X-Pro3 ile birlikte çok daha hızlı, tutarlı ve uyumlu çalışıyor.

Fujıfılm Xpro3 / 35mm

Sürekli çekim hızlarında da ciddi gelişme olduğunu belirteyim. Saniyede çekim sayısı mekanik perdede 11 ve elektronik perdede 30 kare sürekli çekim sayısına ulaşıyor. Özellikle yüz-göz tanıma ve sürekli netleme modundaki tutarlılık gözle görülür seviyede artmış. Sürekli netleme modunu çok sık kullanmasam da seri çekim tarafını kullanıyorum; çok hızlı görüntülerde gözle göremeyeceğim hareketleri yakalamamı sağlıyor.

Fujifilm X Pro 3’te daha birçok yenilik mevcut. Hepsini bu yazıya sığdırmam gerçekten zor bu yüzden daha detaylı ve teknik bilgilere ulaşmak isterseniz aşağıdaki linki ziyaret etmenizi öneririm.

https://www.fujifilmshop.com/katalog/urun/ff-x-pro3_siyah

Fujıfılm Xpro3 / 10-24 / 10mm

Sonuç

Toparlamak gerekirse Fujifilm X-Pro3 yenilenen sensörü, işlemcisi ve yukarıda yazdığım tüm yeni gelişmelerle birlikte mükemmel bir makine olmuş. Makine sanki bana sürekli “sokağa çık” diyor. Kendimi daha rahat hissediyorum. Bu makineyle çekemeyeceğim konu yokmuş gibi bir özgüven veriyor. Yazının içinde her fotoğrafçının makinesi ile bir bağ kurması gerektiğine inandığımı söylemiştim. Ben bu bağı X-Pro 2’den itibaren kurmuşken X-Pro3 artık “Ben en üst noktayım” diyor ve bu bağı iyice sağlamlaştırıyor.
Minimalist ve ergonomik tasarımı daha ileriye taşınmış, sanki analog bir makine gibi her şey parmaklarımın altında.
X-Pro 3’te her şey çok daha hızlı… Açılış hızı, autofocus, işlemci ve hatta sd card yazma hızları bile çok daha iyileştirilmiş. Sokak bana hızlı olmayı öğretti; hem fiziksel hem de teknik olarak bu hızı sürekli korumalıyım. X-Pro3 “Saf Fotoğrafçılık” için tasarlanmış. Bu mottoyu çok sevdim.

Fujıfılm Xpro3 / 35mm / 35mm
Fujıfılm Xpro3 / 50-140 / 90mm
Fujıfılm Xpro3 / 10-24 / 10mm
Fujıfılm Xpro3 / 50-140 / 90mm

©️Hüseyin Aldırmaz. Bütün yayın hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yazar ve fotoğrafçının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamazve kullanılamaz.

Yazar: www.huseyinaldirmaz.com

Lütfen bu gönderiyi paylaşın, bilgi paylaştıkça çoğalır. Beni İnstagram'da takip etmeyi unutmayın. @huseyinaldirmaz