Sokak fotoğrafçılığı için öneriler: ‘Yukarı Bakın’

Yukarı Bakın

Sokak fotoğrafçılığı için öneriler yazımızın bu haftaki başlığı ‘Yukarı Bakın’

Fotoğraf çeken insanların genel sorunlarından biri her şeyi göz hizasından çekme alışkanlığı. Sokakları arşınlarken arkalarına, duruma göre, yukarı ya da aşağı bakmıyorlar. Alışkanlık gereği sadece önlerine bakarak geziniyorlar. Halbuki perspektif dediğimiz şey farklı yönlere, aşağı, yukarı bakarak ve kullanılan odak uzunluğu ile konuya olan uzaklığımız ile birlikte değişen bir olgu. Bu yüzden sürekli önümüze bakmaktan ve her şeyi göz hizasından çekmeye çalışmaktan bir an önce vazgeçmeliyiz.

Fotoğrafı çekilen objenin “fon”dan bağımsız düşünülmesi mümkün değil. Yani ön plandaki esas konu ile arka planda görünecek şey kesin olarak düzenlenmeli. Çoğu zaman çok güzel bir konu yakaladığımızda “fon”un kalabalıklığından veya alakasız objeler barındırmasından muzdarip olarak, fotoğrafı çekmekten vazgeçebiliyoruz. Fakat şunu unutmamak gerekir ki anlatımımıza uygunsa bazen gökyüzünü bazen de zemini fon yaparak arka planın karışıklığından tamamen kurtulabiliyoruz. Bunun için ilk paragrafta yazdığım gibi bazen yukarı bazen de aşağı bakmamız gerekiyor. Gelin bu konuyu örnek bir fotoğraf üzerinden inceleyelim.

Aşağıdaki fotoğrafta ne görüyorsunuz? Sizce bu fotoğraftaki tasarım nasıl yapılmıştır? İstanbul’da martılara simit atan insan manzaralarıyla çok sık karşılaşırsınız. En büyük hata konuyu ilk gördüğünüz anda ve ilk gördüğünüz yerden acelece bir fotoğraf almaktır. Yani bir tasarım yapmadan fotoğraf alınıp oradan uzaklaşılır. Halbuki yapılacak şey çoğu zaman bunun tam tersidir. Durmalı, doğru bakış noktasını bulmalı, bakış yüksekliği, pozlama ve konu üzerinde anlatılmak istenen önceden düşünülmeli ve en sonunda fotoğrafı almak için hamle yapılmalı. Yani önce bir tasarım yapmalısınız. 

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm X100

Ben bu fotoğrafı gördüğümde yukarıda kadının yanındaydım. O noktadan kadına dönüp baktığımda vapurun tamamı ve arkada İstanbul manzarası kadrajımı doldurmuştu ve inanılmaz bir kargaşa vardı. Öncelikle kadın vapurla üst üste binmiş ve belirginliği azalmıştı ve kadrajıma onlarca insan ve martı giriyordu. Benim gördüğüm ve göstermek istediğim şey ise martılara simit atan bir kadın fotoğrafıydı. Hemen aşağı inmem ve gökyüzünü fon yapmam gerektiğine karar verdim ve bir solukta vapurun alt dış kısmına iniverdim. Artık bakış yüksekliğimi ayarlamış ve yukarı bakarak gökyüzünü fon yapıp tüm kargaşa ve görüntü kirliğinden uzaklaşmıştım.

Şimdi doğru noktada durmalı ve bir çerçeve belirlemeliydim. Bu arada kadın, martılara simit atmaya devam ediyordu. Kadının tam altında durarak onu kadrajın biraz soluna doğru yerleştirdim. Kolunun alttaki cama yansıdığı görerek camı da kadraja dâhil ettim. Elimdeki makine Fujifilm X100 modeli, yani 23mm sabit lensli bir makine. Dolayısıyla, çerçeveyi daraltma ve genişletme şansım yok. Şansıma 35mm eşdeğeri odak uzunluğu tam istediğim çerçeveyi vermişti bana.
Artık hazırdım. Şimdi kadının kolunu öne doğru uzatmasını ve aynı anda kadraja bir martı girmesini beklemem gerekiyordu. Vizörü gözüme yapıştırdım ve yaklaşık 2-3 dakika boyunca hiç indirmeden hem kadının hem de simite doğru dalışa geçen martıların hareketlerine odaklanarak sürekli fotoğraf çektim. Bu arada çektiğim fotoğraflara asla bakmadım çünkü hareket çok hızlı bir şekilde devam ediyordu. Sanki filmli bir makine kullanıyormuş gibi konuya odaklandım. Kadın simit atmayı bırakıp oradan uzaklaşana kadar vizör gözümde çekmeye devam ettim.

Kadın bir süre sonra oradan uzaklaşınca çektiğim fotoğraflara göz gezdirdim. Peki ben ne çekmek istemiştim, yani daha kadının yanındayken yaptığım tasarım, kafamda oluşan görüntü neydi? Kadın martılara her simit atışında onlarcası simite hücum ediyordu. Halbuki benim göstermek istediğim sadece bir kadın ve bir martıydı. Bu yüzden hareket devam ederken sürekli fotoğraf çekmeye devam etmek gerekiyor. Sahne bozulana kadar çekince yalnızca bir martının kadrajda olduğu fotoğrafları yakalamış oldum.
Bu fotoğrafta hareket içeren iki öğe var; birincisi martı, ki hareketin vurgulanması için kesinlikle kanatlarının açık olması gerekiyor, ikincisi de kadının hareketi. Onu vurgulayabilmek için kadının kolunun kesin olarak ileri doğru uzanması gerekiyor. Kadın kolunu indirdiğinde çekerseniz hareket ortadan kaybolacak ve orada hareketsiz duran biriymiş gibi görünecek. Halbuki ben martılara simit atan bir kadın göstermek istemiştim.

Gördüğünüz gibi acele etmeden, konuyu ilk gördüğünüz anda deklanşöre basmadan önce zihninizde bir tasarım yapmalısınız. Ancak bundan sonra iyi bir fotoğraf alabilirsiniz.( Anlık görüntüleri bu konunun dışında tutuyoruz )

Yazar: www.huseyinaldirmaz.com

©️Hüseyin Aldırmaz. Bütün yayın hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yazar ve fotoğrafçının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz ve kullanılamaz.

Lütfen bu gönderiyi paylaşın, bilgi paylaştıkça çoğalır. Beni İnstagram'da takip etmeyi unutmayın. @huseyinaldirmaz