Sokak fotoğrafçılığı ‘Görme Pratiği’ için 10 öneri

Sokak fotoğrafçılığı ‘Görme Pratiği’ için 10 öneri

Merhaba,

Sokak fotoğrafçılığı dendiğinde çok geniş bir kavramla karşı karşıya geliyoruz. Kendi içinde birçok dala ayrılan bu fotoğrafçılık türü için sizlere sokakta görme üzerine 10 öneri yazmayı düşündüm. ‘Görme Pratiği’ uzun yıllardır İstanbul’da eğitimini verdiğim bir konu.

Gelin bu 10 öneriyi kısa kısa irdeleyelim ve bir sonraki sokak deneyiminizde nasıl uygulayabileceğinizi örnekleyelim.

Arkanıza Bakın

Sokakta fotoğraf çekerken es geçilen en önemli konulardan biridir arkaya bakmak. İnsanlar yürürken hep önlerine baktıkları için fotoğrafın da her zaman önlerinde oluşması gerektiği gibi bir inanca saplanıp kalıyorlar. Halbuki siz bir sokağa girip 50 metre yürüdüğünüzde önünüzde oluşabilecek her şeye hâkim olabilirsiniz ama arkanıza dönüp baktığınızda sokağa ilk girdiğinizde gördüğünüzden çok daha başka bir perspektifle karşı karşıya kalırsınız. Çünkü siz o 50 metreyi yürürken boş olan sokakta, siz geçtikten hemen sonra arkanızda bir olay cereyan ediyor olabilir. Arkanıza bakmazsanız bu olayları göremezsiniz. Bir örnek fotoğrafla bu konuyu detaylandıralım isterseniz.

Aşağıda arkama baktığım an gördüğüm bir fotoğraf görüyorsunuz.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 16-55 f:2.8

Lviv’de bir kiliseyi fotoğrafladıktan sonra merdivenlerden inerken alışkanlık gereği arkama dönüp baktım. Ve kilisenin papazının telefonla görüştüğünü gördüm. Ben kiliseden çıktığımda papaz orada değildi, hatta orada hiç kimse yoktu. Bu da demek oluyor ki papaz hemen benim arkamdan telefonla görüşmek için dışarı çıkmıştı. Arkama bakmasaydım bu fotoğrafta olmayacaktı.

Bağlantı Kurun

Sokaklar türlü sürprizlere ve enteresan karşılaşmalara gebedir. Hazır olmalı ve odaklanmalısınız. Bağlantı kurmaktan kastım nedir? Mesela; birbirini biçim olarak destekleyen birden fazla öğe ya da anlam bakımından birbirini tamamlayan farklı objeler görebilirsiniz. Özellikle kalabalık sokaklarda bu tür detayları fark etmek ve sonrasında etkili bir fotoğraf almak gerçekten zordur.

Aşağıda Küba’da çektiğim ve birbiri ile bağlantısı olan bir fotoğraf görüyorsunuz.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 10-24 f:4

Küba’nın en kalabalık sokaklarından biri olan Obispo Street’te yürürken kafasında bu enteresan saç tasarımı olan kişiyi ve hemen ardından da arka taraftaki berberi fark ettim. İşte bağlantı oluşmuştu. Çok hızlı bir şekilde fotoğrafı almam gerektiğini biliyordum. Gerçekten de seri çekimle 4-5 kare fotoğrafladıktan hemen sonra sahne bozuldu. Ama ben istediğim fotoğrafı almıştım. Bu fotoğrafta sadece saç tasarımına odaklanır, arkadaki berber tabelasını görmezseniz çok şey kaybedebilirsiniz. Peki fotoğraftaki diğer bağlantıyı gördünüz mü?

Bakış Yüksekliğini Hesaba Katın

Çok fazla unutulan ya da farkında olunmayan bir diğer konu bakış yüksekliğidir. Fotoğraf çeken birçok insan dünyayı göz hizasından görmeye alışkın olduğu için alt ya da üst açıların vereceği perspektiften bihaberdir. Kompozisyon öğelerine hâkim olunamadığı için meydana gelen bu durum fotoğrafçıların gelişimine tamamen sekte vurabilir. Bir konuya aşağıdan bakmak ve özellikle ultra geniş açılı bir objektifle bunu yapmak sürreal görüntüler oluşturabilir.

Perspektifteki değişimler kullanılan odak uzaklığı ile değil konuya olan uzaklıkla ilgilidir. Bunun ne anlama geldiğini açalım biraz. Eğer çok geniş açılı bir objektifle herhangi bir konuya yaklaşırsanız ön plan olduğundan çok daha büyük, arka plan ise çok daha uzak ve küçük algılanacaktır. Bu değişimin oluşmasının sebebi fotoğrafçının konusuyla arasındaki mesafedir.

Aşağıdaki fotoğraf önce ayakta, göz hizasından çekilmiştir.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm X100

Gördüğünüz üzere, sıradan bir görüntünün ötesine geçememiş vasat bir fotoğraf. Hatta “Bu bir fotoğraf mı?” diye sorabiliriz: Bence değil. Sonra bu mekânı bakış yüksekliğini hesaba katarak tekrar düzenliyorum.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 10-24 f:4

Yerdeki yarıklardan birinin, karşıdaki kapının tam ortasını gösterdiğini fark ediyor ve bunu vurgulamak için makinamı tamamen yere koyuyorum. Derinliği artırmak için de ultra geniş açılı objektifimi, Fujinon 10-24’ü takıyorum. Ve yine bu yarığın gösterdiği yere, yani tam kapının ortasına denk gelecek bir model bekliyorum ve şartlar uygunlaşınca fotoğrafı alıyorum. Gördüğünüz gibi iki fotoğraf arasında ciddi farklar mevcut. Kompozisyona hâkim olmak bu nedenle önemli.

Gözü Yönlendirin

Bir görsel içinde birçok farklı obje kullanarak izleyicinin gözünü belli bir noktaya yönlendirebilirsiniz. Kompozisyonda anlatımımızı destekleyen bu tip unsurlara hâkim olmalı ve yeri geldiğinde uygulamalıyız. Gözü yönlendirmek için ışığı, gölgeyi, çizgileri, grafik öğeleri, geometrik şekilleri vb. birçok unsuru kullanabilirsiniz. İzleyiciye “Bunu takip et ve buraya bak” demenin en etkili yollarından biri budur. Aşağıdaki fotoğrafta merdivenlerin en üst basamağından çapraz biçimde aşağıya bakınca bir sürü ok işareti oluştuğunu fark ettim.

Hüseyin Aldırmaz

Ve elbette insan gözünün bu okları takip edeceğini de biliyorum. Hemen bir fotoğraf oluştu zihnimde. Olabilecek en minimalist kadrajla sadece merdivenlere odaklanır ve oluşan okların ucuna da ilgi merkezini koyarsam elimde nefis minimalist bir fotoğraf olacağını fark ettim. Merdivenlere simetrik bakmam gerektiğinin biliyordum, ki ok işaretleri kusursuz şekilde dengeli olsun. Bakış noktamı buldum ve istediğim kadrajı alabileceğim odak uzunluğunu ve diğer tüm ayarları yapıp beklemeye başladım. Artık bana bir ilgi merkezi gerekiyordu ve bu objenin mümkün olduğunca küçük olması minimalist bir fotoğraf için gereklilikti. Tam 45 dakika merdiven başında bekledikten sonra anne babasıyla camiye gelen bu ufaklık kadrajımda beliriverdi. Kendi halinde avluda oynaması bir oraya bir buraya koşuşturması bana gereken fotoğrafı almam için fırsat verdi. 

Çizgileri Kullanın

Çapraz çizgilerin yatay ve dikey çizgilere oranla daha hareketli olduğu bilinen bir özelliktir. Göz, çapraz bir çizgiyi diğer tüm çizgilerden daha çok takip eder. Oldukça aktiftirler, dikey çizgilere nazaran çok daha güçlü hareket ve hız ifade ederler. Anlatımımıza uygun olduğunda çizgileri çapraz görebileceğimiz bir bakış noktası seçmemiz fotoğrafımızdaki dinamizmi artıracaktır. Çizgiler, yeterince sadeleştirebildiğimiz zaman, fotoğrafın öznesi olarak kompozisyonun tüm yükünü taşır. 

Bu fotoğrafta tüm çizgileri çapraz görebileceğim bir bakış noktası bulduktan sonra uygun ekipman ve gerekli ayarları yapıp beklemeye başladım.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 35mm f:1.4

Havanın karlı ve çok soğuk olması nedeniyle etrafta neredeyse kimse yoktu. Sokakta fotoğraf çekerken bekleme faktörünü göz önünde bulundurmalı ve odaklanmalıyız. Bir süre sonra kadrajıma giren ilgi merkezi istediğim fotoğrafı bana verdi. Bu fotoğrafta modelin yürüdüğü merdivenlerin sol üst diyagonalden sağ alt diyagonale denk gelmesi için makinamı biraz eğmem gerekti. Böylelikle fotoğrafı tam ortadan ikiye bölerek bir denge yaratmış oldum

Geniş Açı Lens Kullanın

Sokak fotoğrafçılığı dendiğinde nedense akla genellikle 35 veya 50mm ilk objektifler gelir. Sokakta çekeceğiniz konu sizin objektif seçiminiz için çok önemlidir. Sokak portresi çekiyorsanız yukarıda objektifler ideal seçim olabilir. Eğer benim tarzım olan, içinde mimarinin de kullanıldığı tarzda çalışıyorsanız o zaman geniş açılı bir objektife ihtiyacınız var. Çünkü bana göre sokak fotoğrafçılığı demek mimari demek, dar ve uzunlamasına sokaklar demek, daracık mekânlar demek vb. Tüm bu mekânlar geniş, hatta ultra geniş açılı objektifi şart koşar. Geniş açılı objektiflerin en önemli özelliği derinliği artırmalarıdır. Perspektif vurgusu yapmak veya bir mimari yapıyı mümkün olduğunca kadraja sığdırmak istiyorsanız geniş açı bir objektifle çalışmanız gerekir.

Aşağıdaki fotoğrafı Fujinon 10-24mm objektifin 10mm’si ile çektim.

Konuyu ilk gördüğümde, yani yukarı baktığımda hemen doğru bakış noktasını bulup bir test çekimi yaptım. Ayakta yaptığım bu çekimde yapının sağ ve sol tarafının kadraja sığmadığını gördüm. Fakat ben yapının 4 köşesinin de tam olarak kadraja sığmasını istiyordum. Eğer elimdeki objektifin yeterince geniş olmadığını düşünerek oradan ayrılmış olsaydım bu fotoğraf olmayacaktı. Hemen aklıma bakış yüksekliğimi daha aşağıdan almam gerektiği geldi ve böylelikle yapı kadraja sığabilirdi. Makinamı objektif yukarıya bakacak şekilde yere koydum. Ekran ve vizörü kullanamayacağım için wi-fi ile makinamı telefona bağlayarak telefon ekranından gerekli kontrolleri yaptım. Artık yapı kadraja sığıyordu ve ben istediğim fotoğrafı alabildim.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 10-24 f:4

Bu ve bunun gibi birçok fotoğraf doğru ekipman seçiminin önemini vurguluyor. Bana göre sokak fotoğrafçısının sahip olması gereken en önemli ekipman ultra geniş açılı bir objektiftir. 

Hazır Olun

Bir sokağın köşesini döndüğünüzde neyle yüz yüze geleceğinizi bilemezsiniz. Sırf bu nedenle bile her an hazır olmalısınız. Sokak fotoğrafçılığı dünyasına hoş geldiniz 🙂 Sokakları arşınlarken turist gibi gezerseniz birçok şeyin farkına varamazsınız. Sokakta ışık çok değişkendir. Tamamen ışık alan bir sokakta yürürken köşeyi döndüğünüzde bir an gölgede kalabilirsiniz ve işte konu orada karşınızdadır. Ama siz biraz önce ışığın bol olduğu sokaktaki makine ayarlarında çakılı kalırsanız karşınıza çıkan bu anlık görüntüyü kaçırırsınız. Bu nedenle hem bilgi, birikim ve deneyim olarak hem de kullandığınız ekipman ve ayarlar konusunda hazır olmak zorundasınız.

Manuel modları kullanmak yerine yarı otomatik modlarda çalışmak her zaman daha hızlı olmanızı ve anlık görüntüleri kaçırmamanızı sağlar. Fakat unutmamak gerekir ki yarı otomatik modda da çalışsanız otomatikte kalan ayarlarınızı sürekli göz ucuyla kontrol etmelisiniz. Işıklı alandan gölgeye geçtiğinizde, eğer diyafram öncelikli çalışıyorsanız, makina bir an enstantane değerini çok fazla düşürebilir ve o kritik fotoğraf tamamen bulanık kaydedilebilir.

Aşağıdaki fotoğraf anlık gelişmesi ve içinde kontrol edilemeyen birçok öğe barındırması sebebiyle zordur ve kritik an, kedinin balığa uzandığı an, kaçırılmamalıdır çünkü fotoğrafın tüm yükünü bu an taşımaktadır.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 50-140 f:2.8

Ön Planı Abartın

Derinliği artırmak istiyorsanız aklınıza gelebilecek konulardan birisi de budur. Ön planı büyütmek ilgiyi öndeki konuya yoğunlaştırmak istememizden kaynaklanır. Fakat bunu yaparken unutmamamız gereken bir şey daha var; geniş açılı objektif kullanmak. Biliyoruz ki geniş açılı objektiflerle konuya yaklaştığınızda öndeki konu büyüyecek arka plan ise küçülüp uzaklaşacak, yani derinlik artacak. Bir başka deyişle, ön planı abartmış, izleyenin ilgisini bu noktaya çekmiş olacaksınız.

Aşağıdaki fotoğrafın tasarımını yaparken arka plandaki iki kişinin mümkün olduğunca küçük görünmesini fakat leke değerinin güçlü olmasını istedim.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 10-24 f:4

Benim ilgimi çeken sol ve sağ taraftaki ahşap yapının arasından arkadaki iki kişiyi göstermekti ama bunu göz seviyesinden yapamayacağımı biliyordum. Yerdeki taşların şekilleri dikkati o noktaya çekme isteği uyandırdı. Fujinon 10-24’ü takarak 10mm’lik bir odak uzunluğu ile yerdeki taşlara anlatımımı bozmayacak kadar yaklaştım. Ben yaklaştıkça ön taraf büyüdü fon ise küçülmeye ve uzaklaşmaya başladı. İstediğim tam da buydu.

Konuyu Takip Edin

Bana göre dijital teknolojinin getirdiği en büyük sorunlardan biri de acelecilik. Çektiğimiz bir fotoğrafı anında görmek istiyoruz ve bunu yaparken de fotoğrafta hata olup olmadığını kontrol ettiğimizi düşünerek kendimizi avutuyoruz. Halbuki biz çektiğimiz fotoğrafa bakarken önümüzdeki konu hareketine devam ediyor, yani aslında henüz sahne tamamlanmamış oluyor. Bu aceleci tavır birçok fotoğrafçının kronik rahatsızlığı haline gelmiş durumda. Fotoğraf için öncesinde bir kompozisyon oluşturmuşsak, bir tasarım yapmışsak o fotoğrafı almak için beklemeli ve konu kadrajdan çıkana kadar vizörden bakmaya ve gerektiği anda fotoğraf almaya devam etmeliyiz.

Aşağıdaki fotoğraf yıllardır sürekli fotoğraf çektiğim Galata Köprüsü’nden.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 10-24 f:4

Işık ve gölgenin iyi bir fotoğraf vereceğini anladığım an uygun bir bakış noktası ve odak uzunluğu ile hazır şekilde beklemeye başladım. Bazen kesin bir öngörüm olmasa bile tecrübelerim bana yeterince beklersem iyi bir fotoğraf alacağımı söylüyor. Çünkü mekân, ışık, gölge, her şey hazır; başka bir ifadeyle, sahne hazır ve oyuncuyu bekliyoruz. Bir an sonra kadraja cep telefonuyla ilgilenen çarşaflı bir kadın giriyor ve tam karşımda duruveriyor. Artık gözüm vizöre yapışık sahneyi takip ediyorum. Tek başına çarşaflı kadınla etkili bir fotoğraf olmayacağını düşünürken birden merdivenlerin en üst basamağında olan başka bir kadının gölgesi alt tarafta karşımda beliriveriyor. O da yetmezmiş gibi ani bir rüzgarla kadının saçları savruluyor ve işte aradığım fotoğraf orada beliriveriyor. Seri olarak çekmeye devam ediyorum ve en iyi fotoğrafı alıyorum. Sahne birkaç saniye içinde görünüp kayboluyor. Ama fotoğraf artık bende ve sahne bozulduktan sonra başka bir fotoğraf için beklemeye devam ediyorum.

Sadeleştirin

Benim fotoğraf tarzım için sanırım en önemli başlık sadelik. Kalabalık kompozisyonlar beni yoruyor, mesajımın izleyiciye en basit ve etkili şekilde geçmesini istiyorum. Bir konunun karşısına geçip belli bir tasarım yaparken önce bakış noktasını buluyorum, sonra uygun bakış yüksekliğini belirliyorum. Daha sonra uygun odak uzunluğunu belirleyip, gerekli ayarları yaparak beklemeye başlıyorum. Genelde kadrajım çok kalabalık oluyor ve sadeleştirmek için yeterince beklemem gerektiğini hesaba katıyorum. Bu bekleme süresi çok önemli, daha doğrusu beklerken ne yaptığınız. Süre uzadıkça sıkılırsanız ve dikkatiniz dağılırsa kafanızdaki kompozisyonu kaçırmanız çok muhtemel. Dikkat kesilmeli ve odaklanmalısınız.

Aşağıdaki fotoğraf üzerinden nasıl bir sadeleştirme yaptığımıza bakalım.

Hüseyin Aldırmaz / Fujifilm Xpro2 / 10-24 f:4

Galata Köprüsü içinden Süleymaniye’ye bakıyoruz. Motor trafiğinin çok yoğun olduğu bir bölge burası. Aynı zamanda Galata Köprüsü merdivenlerinde de insan yoğunluğu çok fazla. Bu şu anlama geliyor; her iki tarafın aynı anda boşalması ve sadeleştirilmesi lazım. Bu arada sol alt köşede bir insan figürü var ve orada durmuş etrafı izliyor. Benim için de önemli bir figür olan bu kişiyi kadrajımda istiyorum. İşimiz iyice zorlaştı. Hem adamın oradan gitmemesi gerekiyor hem de aynı anda köprünün ve fonun sadeleştirilmesi gerekiyor. Bir süre bekledikten sonra bir an için tüm bu istediklerim oluveriyor. Bu da yetmezmiş gibi kadraja bir de balıkçı teknesi dahil oluyor. Yeterince bekleyerek istediğim tasarıma ulaşmış ve fotoğrafı almış olarak oradan uzaklaşıyorum.

©️Hüseyin Aldırmaz. Bütün yayın hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yazar ve fotoğrafçının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz ve kullanılamaz.

Yazar: www.huseyinaldirmaz.com

Lütfen bu gönderiyi paylaşın, bilgi paylaştıkça çoğalır. Beni İnstagram'da takip etmeyi unutmayın. @huseyinaldirmaz